Translation of "Kilo" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Kilo" in a sentence and their turkish translations:

A environ 50 centimes le kilo,

kilosu 50 cent üzerinden hesaplansa

Combien coûte le kilo de poireaux ?

Pırasanın kilosu ne kadar?

Donnez-moi un kilo de pêches.

Bana bir kilo şeftali ver.

- Sais-tu combien coûte un kilo de riz ?
- Savez-vous combien coûte un kilo de riz ?

Bir kilo pirincin ne kadar olduğunu biliyor musun?

Donne-moi un demi-kilo de pommes.

Bana yarım kilo elma verin.

À combien est le kilo de haricots ?

- Kuru fasulyenin kilosu kaça?
- Kuru fasulyenin kilosu kaç para?

Il y avait 2 kilo-octets de ramie

2 kilobayt rami vardı

- Combien coûte un kilogramme de pommes ?
- Combien coûte un kilo de pommes ?
- À combien est le kilo de pommes ?

Bir kilogram elma ne kadar?

Et 36 kilo-octets de rhum sur cet ordinateur

ve 36 kilobayt rom vardı bu bilgisayarda

Donnez-moi un kilo de tomates, s'il vous plaît.

Bana bir kilo domates verin, lütfen.

Un kilo de ketchup correspond à deux kilos de tomates.

Bir kilo ketçap, iki kilo domatese karşılık gelir.

Environ 1,5 milliard de kilo de colin sont pêchés chaque année.

her yıl 1,4 milyar kg balık yakalanır.

Je vends le riz en vrac ou en paquets d'un kilo.

Ben ambalajsız ya da 1 kilogramlık torbalarda paketlenmiş olarak pirinç satarım.

- J'ai pris trois livres.
- J'ai pris un kilo trois cents grammes.

Üç pound kazandım.

Quand il a faim, Marco est capable d'engloutir un kilo de pâtisseries.

Marco aç olduğu zaman bir kilo pişmiş ürünü aç kurt gibi yiyebilir.

Quand il a faim, Marco est capable de s'empiffrer d'un kilo de pâtisseries.

Marco aç olduğunda bir kilo pişmiş yiyeceği tıka basa yiyebilir.

Pourrais-je avoir un demi-kilo de cuisses de poulet, s'il vous plaît ?

Yarım kilo tavuk budu alabilir miyim, lütfen?

Mon premier ordinateur ne disposait que de cent-vingt-huit kilo-octets de mémoire !

İlk bilgisayarımın yalnızca 128 kilobayt belleği vardı!