Examples of using "Effrayée" in a sentence and their turkish translations:
Korktum.
Kedi beni korkuttu.
- O, daha önce hiç bu kadar korkmamıştı.
- O, asla o kadar korkmamıştı.
O, çok korkmuş görünüyor.
O, asla o kadar korkmamıştı.
Korktum.
Sen korkmuştun.
Geceyi korkudan mahvolmuş halde acilde geçirdim,
O, daha önce hiç bu kadar korkmamıştı.
Onu neyin korkuttuğunu merak ediyorum.
Kedi beni korkuttu.
Neden korkuyorsun?
Mary korktu, beni tutmak için kollarını uzattı.
Tom, Mary'nin korkmuş görünmediğini söyledi.
Korkuyor musun?
Hiç korkmadım.
Benden korkmayın lütfen.
Seni ne korkuttu?
Hâlâ korkuyor musun?
Bir şey yapamayacak kadar çok korkmuştum.
Ürktüğümü düşünüyorsun, değil mi?
Korkmuş olmalısın biliyorum.
Korkmuştun, değil mi?
Seni korkuttuysam üzgünüm.
Neden bu kadar korkuyorsun? Bu sadece bir film.
Yeni insanlarla tanışmaktan korkma.