Examples of using "Dirige" in a sentence and their turkish translations:
ülkesini iyi yönetiyor,
O, bir sürü otel işletir.
İşten kimin sorumlu olduğunu bilmiyorum.
İskender Phrada'ya doğru yürüdü.
- O bir ayakkabı dükkânı çalıştırıyor.
- O bir ayakkabı dükkânı işletir.
Bu gemi Vancouver'e gidiyor.
Bir orkestra şefi bir orkestrayı yönetir.
Bu tren New York'a gider.
Uçağımız güneye doğru uçuyor.
fakat Sibirya'ya doğru ilerliyor artık
Kaptan, gemi ve mürettebatını kontrol eder.
Batıya doğru gidin.
Medeniyeti bulmak için doğuya doğru gidiyoruz.
Çünkü iç dünyamızla mücadelemiz her şeyi yönetiyor.
Yıllarca Elektrikli Araç Birliği'nin başında
Aradığı şey şurada, leşi görüyorsunuz, değil mi?
fakat bu helikopter kıyıya doğru uçuyor,
Yine de fatih olarak seni hala yönlendiriyorum
O atları iyi idare eder.
Apa Sherpa, bugün bölgede eğitimi desteklemeyi amaçlayan bir vakıf işletiyor.
Bu tren nereye gidiyor?
O bir dans stüdyosu çalıştırıyor.
Sen sorumlu değilsin.
Bunun nedeni, ağacın ışığa, güneşe yönelmesi
. Masséna'nın tümenine transfer edildi, taburuna Arcole ve
Ben eve gidiyorum.
Bu tren nereye gidiyor?