Examples of using "Dinde" in a sentence and their turkish translations:
Hindi, ağız ve bir ağız.
O, hindiyi kızarttı.
Mary hiç hindi pişirmedi.
Hindi yumuşak ve sulu.
- Bir tane hindili sandviç yedim.
- Ben hindili bir sandviç yedim.
Şimdiye kadar tattığım en iyi hindi.
Bir saat daha ve hindi hazır olacak.
Kendime hindili bir sandviç yaptım.
Bir hindi, bir piliçten biraz daha büyüktür.
Annem, Şükran Günü için büyük bir hindi pişirdi.
- O etyemez, bu yüzden hindi yerine soya peyniri yedi.
- O bir vejetaryen, bu yüzden hindi yerine soya peyniri yedi.
Amerikalılar Şükran gününde niçin hindi yer?
O, hindisiz bir şükran yemeği değil.
Tom, köpeğine yılbaşı hindisinden artanlardan verdi.
Mary beline bir önlük bağladı ve daha sonra hindiyi fırından çıkardı.