Examples of using "Détail" in a sentence and their turkish translations:
Her detay önemli.
- Bu önemsiz bir detay.
- Teferruat.
O küçük bir ayrıntıdır.
Şu kazayı ayrıntılı olarak anlatın.
Konuyu detaylı olarak açıkladı.
O, onu ayrıntılı olarak açıkladı.
Hiçbir ayrıntı tartışılmadı.
Tom sorunu ayrıntılarıyla tarif etti.
Plan ayrıntılı olarak tartışıldı.
Olay yerini detaylı olarak tanımladı.
- Konuyu uzun süre tartıştık.
- Konuyu uzun uzun tartıştık.
- Konuyu ayrıntılı olarak görüştük.
En ince ayrıntısına kadar her şey mükemmeldi.
Tom olayı detaylı olarak anlattı.
Ayrıntılarım yok.
O, kazayı ayrıntılı olarak açıkladı.
Radyo haberleri ayrıntılı olarak yayınlıyor.
O, uçuşu ayrıntılı olarak anlattı.
Onu daha sonra ayrıntılı olarak açıklayacağım.
- Kuralları ayrıntılı olarak açıkladı.
- Kuralları ayrıntılı bir şekilde açıkladı.
Detay için böylesine harika bir gözün var.
Son bölümü ayrıntılı olarak açıklar mısın?
Tom bize herhangi bir ayrıntı vermedi.
- Tom tüm bunları ayrıntılı olarak açıklayabilir.
- Tom bütün bunları ayrıntılı olarak açıklayabilir.
Onu bana daha ayrıntılı olarak açıklamanı istiyorum.
Giderleri ayrıntılarıyla yazmanızı istiyorum.
O, ne gördüğünü detaylı olarak açıkladı.
Birisi bunu bana ayrıntılı olarak açıklayabilir mi?
Bunu ayrıntılı olarak açıklayacak zamanım yok.
O, kazayı polise detaylı bir şekilde anlattı.
Daha sonra bunun hepsini daha ayrıntılı olarak açıklayacağım.
Tatoeba: Detaylara dikkatin kutsal olduğu yerde ceza hızlıdır.
Başbakan uzun uzun mali kriz hakkında konuştu.
Bizim ayrıntılı bir makbuza ihtiyacımız var.
Hikâye oluşturmak için biraz daha fazla detaya ihtiyacımız var.
Ama bilginiz varsa en küçük ayrıntıyı bile görürsünüz,
dayanıyordu: Stratejiyi tasarlamada hiçbir rol oynamadı ve Napolyon'a lojistik ayrıntılar dışında asla meydan
Bu yazılım paketinin tavsiye edilen perakende satış fiyatı 99 dolardır.
- Her yer didik didik arandı.
- Altına bakılmadık taş kalmadı.
Bunu biraz daha detaylı açıklamak istiyorum.
Neden daha yakından bakmıyorsun?
Profesörler, her şeyi detaylı bir şekilde açıklamalılar, kısa ve öz olmamalılar ve her zaman öğrencilere eve gitmelerini ve kitaplarını okumalarını söylemeliler.
Bunu kimin yaptığını bulmak için her taşın altına bakacağım.