Examples of using "Combinent" in a sentence and their turkish translations:
Bu materyaller bir araya geliyor ve bütünü oluşturuyor.
Orada tecrübelerini paylaşırlar.
Bu ölçümleri karmaşık bilgisayar modelleriyle birleştiriyorlar
Hidrojen ve oksijen birleşerek suyu oluşturur.