Examples of using "Tunteneet" in a sentence and their turkish translations:
Hiç kimseyi tanımıyorduk.
Biz yıllardır birbirimizi tanırız.
Uzun süredir birbirimizi tanımıyorduk.
Muhtemelen sıcak karşılanmadıklarını hissettiler.
John ve Mary 1976 yılından beri birbirlerini tanımaktadırlar.
Tom ve Mary çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.
Ne zamandan beri Jim Robinson'u tanıyorsunuz?
Tom, Mary, John ve Alice arkadaşlar. Onlar çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.