Examples of using "Tarvinnut" in a sentence and their turkish translations:
Ama neyse ki gerek kalmadı.
Acele etmene gerek yoktu.
Onu yapmak zorunda değildin.
Evet demene gerek yoktu.
Mary, bir kocaya ihtiyacı olmadığını söyledi.
Tom, Mary' yi dinlemek zorunda kalmadı.
Artık Tom'un ona ihtiyacı yoktu.
Ben bunu iki kez söylemek zorunda değildim.
Bir taksiye binmene gerek yoktu.
Taksi çağırmana gerek yoktu.
Onu görmek zorunda değildim.
Tom'un hiç kimseye ihtiyacı olmadı.
Asla senin hakkında endişelenmek zorunda değildim.
Tom başka bir şey söylemek zorunda değildi.
- Dinlemeye gerek görmedim.
- Dinlememe gerek yoktu.
Tom bu kadar erken kalkmak zorunda değildi.
Onun için hiç endişelenmem gerekmedi.
Sen bu kadar erken çıkmak zorunda değildin.
Yanına bir şemsiye almana gerek yoktu.
Sana yardım etmek zorunda değildim, ama yardım ettim.
Tom bana yardım etmeye çalıştı ama ona, yardımına ihtiyacım olmadığını söyledim.