Examples of using "Toimi" in a sentence and their turkish translations:
Fren çalışmıyor.
Şuna bakın! İşe yaradı.
İlaç etkisini gösterdi.
Harekete geç.
Fren iyi çalışmıyor.
Şarj aletim bozuldu.
Televizyon çalışmıyor.
Kurallara göre hareket et.
Homeopati işe yaramaz.
Saat çalışmıyor.
Isıtma çalışmıyor.
O benim rehberim olarak davrandı.
O mükemmel şekilde çalıştı.
Radyo bozuktur.
- Bu çalışmıyor.
- Bu işe yaramıyor.
Ön frenler çalışmıyor.
Korkarım ki planınız işe yaramayacak.
Klima çalışıyor gibi görünmüyor.
Kur yapmak tehlikeli bir uğraştır.
Motor düzgün çalışmıyor.
Banyodaki ışıklar çalışmıyor.
Bu telefon çalışmıyor.
Bu kulaklıklar çalışmıyor.
O amplifikatör çalışmıyor.
Yeni plan iyi çalıştı.
Bu benim için işe yaramaz.
O nasihatime göre davrandı.
Bilgisayarım artık çalışmıyor.
Bu saat çalışmıyor.
Tom'a klimanın çalışmadığını söyle.
yani hiçbir zaman bir grup hâlinde hareket etmezler.
Pekâlâ, başlıyoruz. Bu işe yaradı!
Bu şekilde işe yaramıyor, Tom.
Onun işe yaradığına sevindim.
İnsanlar her zaman mantıklı değildir.
Pek işe yaramıyor.
Telefonun bu mağarada çalışmaz.
Fren çalışmayı durdurdu.
Bu işe yaramıyor. Hâlâ üşüyorum.
Bizim yurdun ısıtma sistemi düzgün çalışmıyor.
İşe yaramayabilir bile.
- Neden çalışmadığını bilmiyorum.
- Neden işe yaramadığını bilmiyorum.
- Kafam bugün iyi çalışmıyor anlaşılan.
- Bugün aklım iyi çalışıyor gibi görünmüyor.
Daha hızlı hareket et!
Karar sizin. İkisinden biri, hızlı olun. Dana'nın bize ihtiyacı var. Hadi!
Golda Meir 1969-1974 yıllarında başbakan olarak hizmet yapmıştır.
"Ne oldu?" "Hoparlörler iyi çalışmıyor."
Kendi can güvenliğini garantiye almak için bunları kasıtlı olarak yapar.
Karar sizin. İkisinden biri, hızlı olun! Dana'nın bize ihtiyacı var, hadi!
O, işe yaradı.
Yazıcının içinde bir kağıt parçası sıkıştı ve artık çalışmıyor.
Tom bir sanat yarışmasında bir hakemdi.
Bu telefon bozuk.