Examples of using "Kyyneleet" in a sentence and their turkish translations:
Gözlerinden yaşlar döküldü.
Gözleri yaşlarla doldu.
Tom Mary'nin gözlerindeki gözyaşları gördü.
Göz yaşları onun yanaklarından aşağı yuvarlandı.
Ağla: gözyaşları kalbin yapraklarıdır.
Gözyaşları Alice'in yanaklarından aşağı aktı.
Tom'un gülmekten gözlerine yaş geldi.
Üzücü sahneyi kendisi için resmederken gözleri gözyaşlarıyla doluydu.
- Bu şarkı o kadar acıklı ki gözlerimi yaşarttı.
- Bu şarkı o kadar dokunaklı ki gözlerimi yaşarttı.