Examples of using "Näki" in a sentence and their turkish translations:
Tom da onu gördü.
O, uzakta bir ışık gördü.
Tom dosyayı gördü.
Biri seni gördü.
Tom onu gördü.
Bir fare gördü.
Tom beni gördü.
O her şeyi gördü.
Tom silahı gördü.
O onu gördü ve yüzü kızardı.
Dün o, büyük bir adam gördü.
Duvarda bir kelebek gördü.
Tom büyük bir kuş gördü.
Tom Mary'yi seyircilerin içinde gördü.
Tom yerde bir şey gördü.
Tom sıradışı bir şey gördü.
O güzel bir kız gördü.
Tom da onu gördü.
Tom yerde kan gördü.
Tom sınıfta hayal kuruyordu.
Tom bir zamanlar birini gördü.
Ormandaki bu parlak yeni şeyi fark etti.
Tom Mary'nin gözlerindeki gözyaşları gördü.
Tom Mary'nin ne yaptığını gördü.
Tom, adını kara tahtaya yazılmış gördü.
- Tom'un Mary'yi gördüğünü düşünüyor musun?
- Sence Tom Mary'yi gördü mü?
Kız kardeşim onu kendi gözleriyle gördü.
Onun bir sandviç yediğini gördü.
Tom Mary'nin arabaya doğru yürüdüğünü gördü.
Tom Mary'nin merdivenlerden yukarıya çıktığını gördü.
Tom, Mary'nin kendisine doğru geldiğini gördü.
Tom, Mary ile John'u tartışırlarken gördü.
Adam bir polisi görünce kaçtı.
Tom Mary'nin meşgul olduğunu gördü.
Tom dün gece korkunç bir rüya gördü.
Tom, Mary ve John'un el tutuştuğunu gördü.
Tom Mary'nin yeni arabasını sürdüğünü gördü.
Tom Mary'yi başka bir adamla gördü.
O bir sabah güzel bir kız gördü.
Tom, Mary'nin kasadan para çaldığını gördü.
Köşeden dönüp bir yengeç gördü.
- O, yüzümü gördüğünde ağlamaya başladı.
- Yüzümü görünce, ağlamaya başladı.
Tom korkutucu bir şey gördüğünü söyledi.
Caddeyi geçmekte olan adam, kazaya sebep olan şoförü gördü.
Yaşlı adam dizüstü bilgisayarımı gördü ve bana gülümsedi.
Tom, Mary'nin John'un yeni arabasını sürdüğünü gördü.
Rüya görüyor mu? Eğer görüyorsa ne görüyor?
Tom kartı döndürdü ve onun maça ası olduğunu gördü.
Hırsız, polis arabasını görür görmez kaçtı.
O diğerlerinin gözden kaçırdığı bir şey gördü.
Tom kötü bir rüya gördü.
Tom Mary'yi jig dansı yaparken gördüğünde kahkahalara boğuldu.
Tom zaten onu gördü.
Tom insanların gitmeye başladığını gördü, bu yüzden o da gitmeye karar verdi.
Tom hem Mary'nin hem de John'un arabalarından indiklerini gördü.
Tom Mary'yi son kez ne zaman gördüğünü hatırlamıyor.
Mary Tom'un eski kız arkadaşının bir resmini onun cüzdanında gördüğünde üzgündü.
Büyük bir hareket görüp biraz korkuyor, sonra bakıp "Oymuş." diyordu.
Tom Mary'yi yakışıklı bir adamla konuşurken gördüğünde kıskandı.
Tom Mary'yi gördüğünde gülümsedi.
Tom Mary'nin başka birini öptüğünü gördüğünde kızgındı.
Tom pencereden dışarı baktı ve Mary'nin köpeğiyle oynadığını gördü.
O ne yapmak zorunda olduğunu görür görmez, ortadan kayboldu.
Tom ilk defa Golden Gate köprüsünü görüyordu.
Mary, Tom'un yerde ağlıyor olduğunu görünce "Neler oluyor?" diye sordu.
Tom bizi birlikte gördüğünü söylüyorsa bir yalancıdır.
Tom Mary'yi çıplak görünce kızardı.
Arkadaşım, önündeki arabanın sürücüsünün camdan dışarıya bir sigara izmariti attığını görünce çok sinirlendi.
Başbakan, hükümetin yeniden yapılandırılması gerektiğini kararlaştırdı.