Examples of using "Kylässä" in a sentence and their turkish translations:
Köyde.
O, köyde yaşıyor.
Rüzgarlar köye dadanmaktadır.
Tom ziyaret etti.
Köydeki herkes onu tanırdı.
Tom küçük bir köyde büyüdü.
O, küçük bir köyde doğdu.
Bu köyde güzelı bir kız yaşadı.
Uğrayacağını umuyorum.
Tom'un annesi bu köyde yaşıyor.
- Dün, Tom'un evini ziyaret ettim.
- Dün Tom'un evine uğradım.
Bu köyde hava kirliliği yok.
Gel ve uğra!
Tom ve Mary her ikisi de geçerken uğradı.
Tom derin dağlarda izole bir köyde büyüdü.
İstediğin zaman evime uğra.
Tom ziyaret etmek için en son ne zaman geldi?
Seni en son ne zaman ziyaret ettim?
Doğduğu köyü ziyaret ettim.
Uğradığım zaman Tom evde değildi.
O onu hiç ziyaret etmedi.
Tom'un bu öğleden sonra uğrayabileceğini düşündüm.
Üç yıl önce Boston'da Tom'u ziyaret ettim.
Birinin uğrayacağını umuyorum.
O, Tom'u ziyaret ettiğim son kezdi.
Sen dışarıdayken Sato isimli biri seni ziyarete geldi.
Ebeveynlerim ziyaret ediyor.
Tom son kez kez Boston'dayken Mary'yi ziyaret etme şansı yoktu.
Tom Boston'da iken bazı eski arkadaşlara uğramak istediğini söyledi.
Tom bana Boston'a bir sonraki gidişinde Mary'yi ziyaret etmeyi planladığını söyledi.
Tom dün Mary'yi ziyaret etti.