Examples of using "Jättää" in a sentence and their turkish translations:
Bir mesaj bırakmak ister misiniz?
Onu bana bırakabilirsin.
Bunu güneş ışığında bırakabilirsiniz
- Sanıyorum burada bir şey unuttum.
- Burada bir şey unuttuğumu sanıyorum.
Ona bir mesaj bırakmak ister misiniz?
Tom sık sık her şeyi son dakikaya bırakır.
Gitmesen iyi olur.
Raporları pazartesi günü teslim etmek zorundasınız.
Tom sık sık toplantılara gitmez.
Seni yalnız bırakamazdım.
Bu kitabı sana bırakabilir miyim?
Tom'u geride bırakamayız.
Neden beni yalnız bırakmıyorsun?
Beni yalnız bırakır mısın?
Biz onları orada terk edemeyiz.
Beni bir dakika yalnız bırakır mısın?
Bunu sizinle bırakabilir miyim?
Tom'un kız arkadaşı, ondan ayrılmakla tehdit etti.
Tom genellikle öğün atlar.
O şirketten istifa etmek için kararını verdi.
Hiçbiri sürünün güvenli ortamını bırakmak istemez.
Bebeği yalnız bırakmamalısın.
Onu söylemeden bıraksan iyi olur.
Herhangi bir riske girmek istemiyorum.
Sadece onu görmezden gelemezsin.
Sadece bizi terk edemezsin.
Tom senin istediğini yapamayabilir.
Bazı şeylerin söylenmemiş olarak bırakılması daha iyidir.
Tom'u yalnız bırakmalıydın.
Onun işini bırakacağından eminim.
Tom kirli bulaşıkları çoğunlukla lavaboda bırakır.
Bu bölgedeki yıllık yağışlar her şeyi ıslatıyor.
Vedalaşma şansım olmadı.
Yarısını bırakmış. Belki beğenmemiştir.
Yapılacak en iyi şeyin bu ışığı açık bırakmak ve tüm böceklerin
Birkaç dakika onu yalnız bıraksak iyi olur.
Tom çok soğuk olduğu için sabah yüzmesinden vazgeçmek zorunda kaldı.
Hayatta kalmak için protein kaynaklarını hiç pas geçmemeyi erkenden öğrendim.
Tehlike karanlıkta kol gezerken onları yalnız bırakma riskine giremez.
Tom Mary'nin neden onu terk ettiğini ona söylemesini istedi.
Dan, Linda ve çocuklarını yalnız bırakmayı tasarlamadı.
Tahta kaşıklar çok uzun süre lavaboda bırakılırsa küflenmeye başlar.
Bazen, oyuncu bir ruh hâlindeyken kamerayı çok bırakamıyordum.
Ben şimdi meşgulüm.
Mary, Tom'un kirli giysilerini yere bırakmasına tahammül edemiyor.
Tom Mary'nin onu terk edeceğini asla hayal bile etmedi.
Tom bir çocuk bakıcısı olmadan Mary'yi evde bırakmanın iyi bir fikir olmadığını düşündü.
Tom'un ne kadar sık ödevini yapmamasına şaşırırdın.
En yüksek ve en alçak seviyelerinin arasındaki fark 16 metreyi bulabilir. Gelgitler çekilirken arkalarında kayalık havuzları bırakır.
Yazmak kolaydır. Yapmak zorunda olduğun tek şey yanlış kelimeleri silmektir.
Onun yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız? Yapılacak en iyi şeyin, ışıkla birlikte bunu bırakıp
Neden bana bir ara vermiyorsun?
Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.
Basın bizi sonsuza kadar görmezden gelemez. Er ya da geç bizim hakkında bir hikaye yapacaklar.
- Geleceği varsa göreceği de var.
- İnsan ektiğini biçer.