Examples of using "Ympärillä" in a sentence and their turkish translations:
Daire şeklinde ateşin etrafına oturduk.
Evin etrafında bir çit var.
Kalenin etrafında bir hendek var.
devasa bir topu çevreleyen narin bir şey.
Kayanın çevresindeki kısmı bulmaya çalışıyorum.
Ama kesinlikle şu köşenin üzerinde daire çiziyorlar.
Bu, madencilerin bu bölgede malzeme taşıdıkları bir şey olmalı.
Çocuklar kamp ateşi etrafına oturdu ve Tom'un hayalet hikayelerini anlatışını dinledi.
Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."
Öfkeli kalabalık polis minibüsünün etrafını sarıp içindeki pedofili zanlısına hakaretler yağdırdı.
Kollarımı denge için kullanıyorum. Ayaklarımı da halata dolayıp kendimi yukarı itiyorum.
Tom ve arkadaşları ateşin etrafına oturdular, iyi eski günlerden bahsettiler.
İnsanlar yaralı adamın etrafına toplandılar fakat doktor olay yerine yaklaştığında ona yol verdiler.