Examples of using "Vaaran" in a sentence and their turkish translations:
Fakat sürü, tehlike kokusu alıyor.
Tehlikeyi sezmek için duyma yetilerine güvenirler.
Hasta şu an tehlikeyi atlattı.
Tehlike karanlıkta kol gezerken onları yalnız bırakma riskine giremez.
Her köşede insan var. Ama çok azı, onları gölgeleri gibi takip eden tehlikenin farkında.
Ama her gece aynı tehlikeyle karşılaşacaklar. Köpek balıkları gidene kadar.