Translation of "Hai" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Hai" in a sentence and their turkish translations:

Tuomo on hai.

Tom bir otlakçı.

Sitten hai nappasi sen.

Sonra köpek balığı onu yakaladı.

Seuraavana päivänä - saapui iso hai.

Ertesi gün, büyük bir köpek balığı geldi.

Valashai on maailman suurin hai.

Balina köpekbalığı dünyadaki en büyük köpek balığıdır.

Hai vei sen pois metsän siimekseen.

Ve onu alıp puslu ormanın derinliklerine götürdü.

Sen haju tarttui merilevään, joten hai pureskeli merilevää.

Bütün koku yosunda olduğu için köpek balığı yosunu ısırıp koparmaya başladı.

Hai yritti ravistella sen irti ja ui poispäin.

Köpek balığı onu üstünden atmaya çalışıyordu.

Hai on kala, kun taas delfiini on nisäkäs.

Yunus balığı bir memeliyken köpekbalığı bir balıktır.

Hai ui ympärillä ja haistoi sen. Luulin, että sama -

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."

- Prinsessa päätyi hain kitaan ja menehtyi sinne.
- Hai söi prinsessan.

Prenses köpekbalığı tarafından yenildi.

Sitten hai kävi kiinni yhteen sen lonkeroon - ja aloitti pelottavan kuolemankierteen.

Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.

Mutta sen oli pakko palata. Toisella puolella hai haistoi sen taas.

Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.