Translation of "Toisella" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Toisella" in a sentence and their turkish translations:

Hän on toisella linjalla.

O diğer bir hatta.

Asun käytävän toisella puolella.

Koridorun karşısında yaşıyorum.

Asun kadun toisella puolella.

Caddenin karşısında yaşıyorum.

Hyvät laidunmaat ovat toisella puolella.

İyi otlaklar kasabanın öte yanında.

Se on kuin toisella planeetalla.

Başka bir gezegende gibisin.

Linna on joen toisella puolella.

Kale nehrin karşısındadır.

Mary on toisella kuulla raskaana.

- Mary iki aylık hamile.
- Marie iki aylık gebe.

Taloni sijaitsee sillan toisella puolella.

Evim o köprünün diğer tarafında yer almaktadır.

Mutta se on tien toisella puolen.

Ama yolun karşı tarafında.

Kuun toisella puolella on salainen tukikohta.

Ayın diğer tarafında gizli bir üs var.

Hänen talonsa on sillan toisella puolella.

Onun evi köprünün diğer tarafında.

Olen aina halunnut käydä toisella planeetalla.

Her zaman başka bir gezegeni ziyaret etmek istemişimdir.

Tämän sanan paino on toisella tavulla.

Bu kelimenin vurgusu ikinci hecede.

Hänen talonsa on tien toisella puolella.

- Onun evi nehrin karşı tarafında.
- Onun evi caddenin karşısındadır.

- Tom oli kaupungin toisella laidalla ampumisen aikana.
- Tom oli toisella puolen kaupunkia kun ampuminen tapahtui.

Tom vurulduğu zaman kasabanın diğer tarafındaydı.

Jos haluat kokeilla selviytymistaitojasi toisella puolella maapalloa,

Hayatta kalma becerilerinizi dünyanın başka yerlerinde denemek isterseniz

Luuletko, että olisin voinut toimittaa lääkkeen nopeammin toisella tavalla?

Sizce ilaçları teslim etmemizin daha hızlı bir yolu olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Nyt se on kadonnut. Jatketaan etsintää vuoren toisella puolella.

Şu anda tamamen yok olmuş. Aramaya dağın diğer tarafında devam edelim.

Mutta sen oli pakko palata. Toisella puolella hai haistoi sen taas.

Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.

Kun Tom on lapsi, hän kehitti pakkomielteen tytöstä, joka asui tien toisella puolella.

- Tom çocukken, onun karşısındaki caddede yaşayan kıza saplantılı oldu.
- Tom çocukken, sokağın karşı tarafında yaşayan kıza kafayı takmıştı.