Examples of using "Erottaa" in a sentence and their turkish translations:
Karakoram Çin'i Pakistan'dan ayırmaktadır.
Beni işten çıkaramazsın.
Manş denizi Fransa'yı İngiltere'den ayırır.
Lüks oda ve standart oda arasındaki fark nedir?
Manş denizi İngiltere'yi ve Fransa'yı ayırmaktadır.
O neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayıramaz.
Dil ve kültür ayrılamaz.
Gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.
İyi ile kötü arasındaki farkı anlatmak her zaman kolay değildir.
Başta çok sinir bozucuydu. Fark etmesi çok zor.
Bir çılgınla benim aramdaki tek fark benim bir çılgın olmamamdır.
Bazen gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.
Tom Mary'ye ateş etmek istedi fakat John onu durdurdu.
İki erkek kardeş birbirlerine o kadar çok benziyorlar ki onları birbirlerinden zorlukla ayırt edebiliyorum.
Tom'un bir tek yumurta ikizi var ve az insan onları ayırt edebilir.
Onun kovulması için hiçbir sebep yok.
Tom pahalı şarap ve ucuz şarap arasındaki farkı tadamaz.