Translation of "Apua" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Apua" in a sentence and their turkish translations:

- Tarvitsetko apua?
- Tarviitko apua?

Yardıma ihtiyacın var mı?

- Soita apua.
- Kutsu apua.

Yardım için ara.

Soitan apua.

Yardım çağırıyorum.

Tarvitsen apua.

Yardıma ihtiyacım var.

Tarviitko apua?

Yardıma ihtiyacın var mı?

Haen apua.

Yardım alacağım.

Tarvitsin apua.

Benim yardıma ihtiyacım vardı.

- Miksi tarvitsen apua?
- Miksi tarvitsen muka apua?

Neden yardıma ihtiyacım var?

- Sinä tulet tarvitsemaan apua.
- Sinä tarvitset varmasti apua.

Yardıma ihtiyacın olacak.

Olisiko apua saatavissa?

İşe yarar bir yardım var mı?

Tom pyysi apua.

Tom yardım istedi.

- Apua!
- Auttakaa!
- Auta!

Lütfen yardım edin!

En tarvitse apua.

Herhangi bir yardıma ihtiyacım yok.

Tarvitsisin vähän apua.

Biraz yardım istiyorum.

Veljesi pyytää apua.

- Erkek kardeşin yardım istiyor.
- Kardeşin yardım istiyor.

Hän huusi apua.

Yardım için bağırdı.

Tarvitsen vähän apua.

Biraz yardıma ihtiyacım var.

Tarvitset vain apua.

- Senin gerçekten yardıma ihtiyacın var.
- Sadece yardıma ihtiyacın var.

Tajusin tarvitsevani apua.

Yardıma ihtiyacım olduğunu fark ettim.

Tarvitsen apua kipeästi.

Acil yardıma ihtiyacım var.

Siitä olisi apua.

Bu yararlı olur.

He huusivat apua.

- Onlar yardım için bağırdılar.
- Onlar yardım için bağırdı.

Sinä tarvitset apua.

Yardıma ihtiyacın var.

Tarvitsetko apua jossakin?

Bir şeyle ilgili yardıma ihtiyacınız var mı?

Tarvitsetko vielä apua?

Hâlâ yardıma ihtiyacın var mı?

Tomi huusi apua.

Tom yardım için bağırdı.

- Saarelaiset pyytävät meiltä apua.
- Ne saarelaiset pyytävät meiltä apua.

Ada halkı bizden yardım istedi.

- En oleta saavani apua.
- En oleta sitä, että saan apua.

Yardım beklemiyorum.

Kunnes saa lääketieteellistä apua.

tıbbi yardım alana dek

Meidän pitää saada apua.

Biraz yardım çağırmalıyız.

Ne saavat myös apua.

Destek de görüyorlar tabii.

Ilman Kansainvälisen valuuttarahaston apua...

Hayır. IMF ile hiçbir hesabımız yok.

Me tarvitsemme apua täällä.

Burada yardıma ihtiyacımız var.

Sinä pyysit minulta apua.

- Benim yardımımı istedin.
- Yardım etmemi istedin.

Tarvitsen vähän apua sinulta.

Senden küçük bir yardıma ihtiyacım var.

Minä menen hakemaan apua.

Biraz yardım almaya gideceğim.

Sinusta on suurta apua.

Sen büyük bir yardımcısın.

Tom pelkää pyyttää apua.

Tom yardım istemeye korkuyor.

Tomin apua ei tarvita.

Tom'un yardımı gerekli değil.

Tarviitteks te vähän apua?

Biraz yardıma ihtiyacınız var mı?

Tästä oli todellakin apua.

Bu geçekten yardımcı oldu.

Tarvitsemme ehdottomasti Tomin apua.

Kesinlikle Tom'un yardımına ihtiyacımız var.

Huomasin välttämättömäksi saada apua.

Yardım almayı gerekli buldum.

Voit pyytää Tomilta apua.

Tom'dan yardım isteyebilirsin.

Tom tarvitsee Maryn apua.

Tom'un Mary'nin yardımına ihtiyacı var.

Tomi pyysi Marilta apua.

Tom, Mary'nin yardımını istedi.

Miksi et pyytänyt apua?

Neden yardım istemedin?

En aio pyytää apua.

Yardım istemeyeceğim.

Apua! En osaa uida.

Yardım edin! Yüzme bilmiyorum.

Ilman apua olet suuressa pulassa.

burada mahsur kalırsanız, başınız büyük belada demektir.

Ainoa vaihtoehto on soittaa apua.

Artık başka seçeneğimiz yok, acil durum kurtarma ekibini çağırmalıyız.

Tästä on ihmisille apua. Okei.

Bunu insanlara yardımcı olmak için kullanabiliriz. Tamam.

Kaktukset tarvitsevat erityistä yöllistä apua.

Kaktüslere geceleyin özel destek gerekir.

Hän juoksi ja huusi apua.

Koşuyordu ve yardım istiyordu.

Teistä oli suurta apua tänään.

Bu gece büyük bir yardımcıydınız.

- Tarvitsetko apua?
- Oletko avun tarpeessa?

Yardıma ihtiyacın var mı?

Tom tuli pyytämään meiltä apua.

Tom yardımımızı istemeye geldi.

Siitä ei ole sinulle apua.

Onun size yararı olmayacak.

Neuvostasi on ollut suurta apua.

Tavsiyenizin büyük yardımı oldu.

Lapsi huusi apua suureen ääneen.

Çocuk yardım için bağırdı.

Sinusta on ollut kovasti apua.

Oldukça yardım severdin.

Tomi saa paljon apua ystäviltään.

Tom arkadaşlarından çok yardım alır.

Kerro vaan, jos tarvitset apua.

Yardıma ihtiyacın olursa, bana haber ver.

Soita minulle, jos tarvitset apua.

Yardıma ihtiyacın olursa beni ara.

Tomin neuvosta oli paljon apua.

Tom'un tavsiyesi çok yararlı idi.

Tom ei tarvitse Maryn apua.

Tom'un Mary'nin yardımına ihtiyacı yok.

Hän huusi apua suureen ääneen.

Yardım için yüksek sesle bağırdı.

- Hän huusi apua, mutta kukaan ei tullut.
- Hän huusi apua, mutta ketään ei tullut.

Yardım için bağırdı fakat hiç kimse gelmedi.

- Hän pyysi apua, mutta ketään ei tullut.
- Hän pyysi apua, mutta kukaan ei tullut.

Yardım istedi, ama kimse gelmedi.

Minun pitää soittaa apua - selvitäkseni tästä.

Buradan kurtulmak için yardım çağırmam gerekecek.

Kehittyneiden maiden pitää antaa apua kehitysmaille.

Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.

Mä en tarvii mitään vitun apua.

Lanet yardımına ihtiyacım yok.

Anna kun yritän saada Tomille apua.

Tom'a biraz yardım almak için çalışayım.

Minusta sinä saatat tarvita vähän apua.

Bence biraz yardıma ihtiyacın olabilir.

Tarvitsen apua tämän dokumentin kääntämisessä ranskaksi.

Bu belgeyi Fransızcaya çevirirken yardıma ihtiyacım var.

Tom otti kännykkänsä ja soitti apua.

Tom cep telefonunu çıkarıp yardım çağırdı.

Teistä tyypeistä ei ole paljon apua.

Siz yardım etmiyorsunuz.

Kiitos. Sinusta on ollut paljon apua.

Teşekkürler. Sen büyük bir yardımcıydın.

Tomi on pulassa. Hän tarvitsee apua.

Tom'un başı belada. Yardıma ihtiyacı var.

- Sinun neuvostasi on ollut minulle todella paljon apua.
- Sinun neuvoistasi on ollut minulle todella paljon apua.

Sizin tavsiyeniz bana her zaman yardımcı olmuştur.

Sinun pitää soittaa apua - ja päästä sairaalaan.

kurtarma ekibini çağırmalı ve bir hastaneye yetişmelisiniz.

Puutkin tarvitsevat apua siementen levittämiseksi mahdollisimman kauas.

Ağaçların bile tohumlarını uzağa saçmak için yardıma ihtiyacı var.

Täytyy päästä pois ja saada apua välittömästi.

Hemen çıkıp yardım çağırmanız gerekir.

Hän pyysi apua, mutta ketään ei tullut.

Yardım istedi, ama kimse gelmedi.

Jos tarvitset apua, ota yksityisluento professori Wilsonilta.

Yardıma ihtiyacınız olursa, Profesör Wilson ile özel bir ders alın.

Tämä ei ole mahdollista ilman Tomin apua.

Tom'un yardımı olmadan bu mümkün değil.

Oletko varma, ettet halua pyytää Tomilta apua.

Tom'un yardım etmesini rica etmek istemediğinden emin misin?

Tomi oli liian ylpeä ottaakseen vastaan apua.

Tom herhangi bir yardımı kabul etmeyecek kadar çok gururluydu.

Jos sinulla on ongelma, pyydä Tomilta apua.

Bir sorunun olursa, Tom'dan yardım iste.

Apua, mä oon saattanu hävittää mun passin.

Oh hayır! Pasaportumu kaybetmiş olabilirim.

En tiennyt mitä tehdä, joten pyysin apua.

Ne yapacağımı bilmediğim için yardım istedim.

- Kambodža pyysi apua Yhdistyneiltä kansakunnilta.
- Kambodža pyysi Yhdistyneitä kansakuntia apuun.
- Kambodža pyysi Yhdistyneitä kansakuntia avuksi.
- Kambodža pyysi YK:ta apuun.
- Kambodža pyysi YK:lta apua.
- Kambodža pyysi apua YK:lta.

Kamboçya Birleşmiş Milletler'den yardım talebinde bulundu.

Silloin ei ole muuta vaihtoehtoa kuin huutaa apua.

Kurtarma ekibi çağırmaktan başka çok az seçeneğiniz olacaktır.

Päivisin apua riittää, mutta työ ei lopu yölläkään.

Gündüzleri bolca yardım alıyorlar ama çalışmalar gece de devam ediyor.

Tällaisessa tilanteessa ei voi muuta - kuin soittaa apua.

Kendinizi böyle bir durumda bulursanız tahliye ekibi çağırmaktan başka şansınız yok demektir.

Jos haluat minulta apua, sinun täytyy pyytää sitä.

Yardımımı istiyorsanız onu talep etmeniz gerekecek.

Tämä ei olisi ollut mahdollista ilman Tomin apua.

Tom'un yardımı olmadan bu mümkün olmazdı.