Examples of using "Antoivat" in a sentence and their turkish translations:
Onlar seni affettiler.
Beni uzun süre beklettiler.
Onlar bir hediye seçmeme izin verdiler.
Onlar çocuğa Tom dediler.
Ödül parası dünya gezisine gitmeme olanak sağladı.
Onlar bize son bir şans verdiler.
Onun gözyaşları hikayeye daha güven verdi.
Neden Tom'u kovdular?
O gömleği sana kim verdi?
Okuldan sonra evde kalman için ebeveynlerini nasıl ikna ettin?
Tom ve Mary testte öğretmeni şüphelendiren tam olarak aynı cevapları verdiler.