Examples of using "Mahdollisuuden" in a sentence and their turkish translations:
- Sana son bir şans veriyorum.
- Sana son bir fırsat veriyorum.
Sana bir şans vermek istedim.
Başka bir fırsatı bulacaksın.
Tom terfi fırsatını kaçırdı.
- Herkes ikinci bir şansı hak eder.
- Herkes ikinci bir şansı hak ediyor.
Sana bir şans daha vereceğim.
Tom'a bir şans vermeni istiyorum.
Ödül parası dünya gezisine gitmeme olanak sağladı.
Sana bir şans daha vereceğim.
Tom Mary'ye bir şans daha vermek istedi.
Tom'a benimle çalışması için bir şans verdim.
Burs çalışmalarıma devam etmek için bana bir fırsat verdi.
Lütfen Tom'a bir şans ver.
Bulduğum her fırsatta suşi yerim.
Tom fırsatını bulur bulmaz ayrıldı.
Fırsatını bulduğunda bu filmi izlemelisin.
...yeni teknolojiler... ...nadiren görülen yaratıkları ve gizli dramları...
Fakat artık son teknoloji çekim teknikleri kullanarak zifiri karanlıklara dalabiliyor...
Onun büyük geliri ona her yıl yurt dışında seyahat etmesini mümkün kılıyor.
O zengin. Onu bir denemen gerekir.