Examples of using "Ajatus" in a sentence and their turkish translations:
Bu iyi bir fikir.
Bu muhteşem bir fikir.
O iç karartıcı bir düşüncedir.
Ne iğrenç bir fikir!
Bir fikrim var.
Ne fikir ama!
Fikir Tom'u şok etti.
Bu iyi bir fikir.
Aklıma yeni bir fikir geldi.
Fikir hâlâ aklımda.
- Tom'un muhteşem bir fikri vardı.
- Tom'un müthiş bir fikri vardı.
O ilginç bir fikir.
Bu kötü bir fikir.
Bu kimin düşüncesiydi?
Bu ilginç bir düşünce.
Bu çılgın bir fikir.
Bu saçma bir fikir.
Bu kitabı okumak iyi fikir.
O zaman aklıma iyi bir fikir geldi.
İyi bir fikir değil.
O çok ilginç bir fikir.
O çok iç karartıcı bir düşünce.
Onun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
Hım, bu iyi bir fikir. Oraya gidelim.
Tom bunun aptalca bir fikir olduğunu kabul etti.
O kimin fikriydi?
İyi bir fikir!
Aptalca bir fikirdi.
Bu kötü bir fikir.
- İyi bir fikir.
- Bu iyi bir düşünce.
Bunun iyi bir fikir olup olmadığını bilmiyorum.
Bunun iyi bir fikir olduğundan emin değilim.
Diğerlerine yardım etme ve para kazanma fikri beni cezbetti.
Ne güzel bir fikir!
Aramızda kalsın, John'un fikri pek ilgimi çekmiyor.
Ne güzel bir fikir.
Tom'un fikriydi, benim değil. Beni suçlama.
İngilizce konuşmamız muhtemelen iyi bir fikir, bu yüzden o anlayabilecek.
Bu iyi bir fikir değil.
Bu çok iyi bir fikir.
Gerçekten beni korkutan tek şey seni kaybetme düşüncesidir.
Tom bir çocuk bakıcısı olmadan Mary'yi evde bırakmanın iyi bir fikir olmadığını düşündü.
Sanırım bu iyi bir fikir.
- Aramızda kalsın, Tom'un fikri bana pek cazip gelmiyor.
- Senin ve benim aramda, Tom'un fikri pek ilgimi çekmiyor.
Bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyoruz.
Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
- Bence bu gerçekten aptalca bir fikir.
- Sanırım o gerçekten aptalca bir fikir.
Tom onun bir iyi fikir olduğunu düşündü.
Onun böylesine iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
Çalışırken yemek yemek iyi bir fikir olmayabilir.
Ben onun iyi bir fikir olmadığını hiç söylemedim.
İdeal bir hayatın peşindeyiz, bunun sebebi içimizde onun için başlangıç ve olasılığa sahip olmamızdır.