Translation of "Written" in Turkish

0.088 sec.

Examples of using "Written" in a sentence and their turkish translations:

- You could've written.
- You could have written.

Yazabilirdin.

- You should not have written that.
- You shouldn't have written that.
- I shouldn't have written that.
- We shouldn't have written that.
- He shouldn't have written that.
- She shouldn't have written that.
- They shouldn't have written that.

Onlar onu yazmamalıydı.

It's written here.

O burada yazıldı.

- Tom must've written this.
- Tom must have written this.

- Tom bunu yazmalıydı.
- Bunu Tom yazmış olmalı.

I've already written everything that needs to be written.

Yazılması gereken her şeyi zaten yazdım.

- It is written in Russian.
- It's written in Russian.

Bu Rusça yazılmış.

- You must've already written everything that needs to be written.
- You must have already written everything that needs to be written.

Yazılması gereken her şeyi zaten yazmış olmalısın.

- Have you written to him?
- Have you written to her?

Ona yazdın mı?

- It's not written in French.
- It isn't written in French.

Bu Fransızca yazılmamış.

We haven't written much

pek yazı yazmamışız

That was well written.

O iyi yazılmıştı.

I've written to Tom.

Tom için yazdım.

You need written permission.

Senin yazılı izne ihtiyacın var.

It's all been written.

- Bunların hepsi yazıldı.
- Hepsi yazılı.

How is it written?

- Bu nasıl yazılıyor?
- O nasıl yazılır?

It seems well written.

İyi yazılmış görünüyor.

I've written three letters.

Üç mektup yazdım.

I've written three books.

Üç kitap yazdım.

It's written in Croatian.

Bu Hırvatça yazılmış.

The letter was written.

Mesaj yazıldı.

I've written to everyone.

Herkese yazdım.

- You should not have written that.
- You shouldn't have written that.

Onu yazmamalıydın.

- I should've written it down.
- I should have written it down.

Onu yazmalıydım.

- Guess who has written to me.
- Guess who's written to me.

Bana kim mektup yazdı bil bakalım.

- Tom has written a lot of books.
- Tom has written lots of books.
- Tom has written many books.

Tom çok sayıda kitap yazdı.

- Tom has written several books.
- Tom has written a couple of books.

Tom birkaç kitap yazdı.

- History is written by the victors.
- History is written by the winners.

Tarih galipler tarafından yazılır.

Before written language was discovered,

sınıflandırdığım şeyden yazılı dil keşfedilmeden önce

He submitted his written opinion.

O, yazılı görüşünü teslim etti.

He has written two books.

- İki tane kitap yazdı.
- O, iki kitap yazdı.

It is written in Polish.

Bu, Lehçe yazılmış!

Where is my name written?

Adım nerede yazılı?

You've neither written nor phoned.

Ne yazdın ne de telefon ettin.

Have you written a book?

Kitap yazdın mı?

Mathematics is written for mathematicians.

Matematik, matematikçiler için yazılır.

Tom shouldn't have written that.

Tom onu yazmamalıydı.

She shouldn't have written that.

O onu yazmamalıydı.

He shouldn't have written that.

Onu yazmamalıydı.

We shouldn't have written that.

Onu yazmamalıydık.

Have you written to Tom?

Tom'a yazdın mı?

I shouldn't have written that.

Onu yazmamalıydım.

This word is written capitalized.

Bu sözcük büyük harfle yazılır.

Tom has written to me.

Tom benim için yazdı.

Tom has written a book.

Tom bir kitap yazdı.

This sentence isn't written clearly.

Bu cümle açık bir şekilde yazılmadı.

I failed the written test.

Yazılı sınavda başarısız oldum.

You've written a great speech.

Sen büyük bir konuşma yazdın.

We have written a book.

Biz bir kitap yazdık.

Please file a written request.

Lütfen yazılı talep doldurun.

She has written several books.

Birkaç kitap yazdı.

What's written on this sheet?

Bu levhada ne yazılıdır?

Have you written your report?

Raporunu yazdın mı?

I like what you've written.

Yazdığın şey hoşuma gitti.

This book is well written.

Bu kitap iyi yazılmış.

Mary has written three books.

Mary üç kitap yazdı.

I wish I'd written that.

Keşke onu yazsaydım.

I've already written to Tom.

Ben zaten Tom'a yazdım.

Have you written to them?

Onlara yazdın mı?

Have you written to him?

Ona yazdın mı?

Have you written to her?

Ona yazdın mı?

This article is badly written.

Bu makale kötü yazılmış.

Tom has written a novel.

Tom bir roman yazdı.

This report is well written.

Bu rapor iyi yazılmış.

Many campaign songs were written.

Bir sürü kampanya şarkıları yazıldı.

How is your surname written?

- Soyadın nasıl yazılıyor?
- Soyadın nasıl yazılır?
- Soyadınız nasıl yazılıyor?
- Soyadınız nasıl yazılır?

Tom has written three novels.

Tom üç roman yazdı.

Tom has written three books.

Tom üç kitap yazdı.

When was the book written?

Kitap ne zaman yazıldı?

Tom has written another book.

Tom bir kitap daha yazdı.

We've read what you've written.

Biz senin yazdığını okuduk.

It's also written in French.

- Ayrıca Fransızca olarak yazılmış.
- Fransızca olarak da yazılmıştır.

I've already written three books.

Şimdiden üç tane kitap yazdım.

Tom hasn't written me back.

Tom bana tekrar yazmadı.

Many languages are not written.

Pek çok dil yazılı değildir.

I haven't written Tom back.

Tom'a cevap yazmadım.

Tom has written an autobiography.

Tom bir otobiyografi yazdı.

What's written in the book?

Kitapta ne yazılı?

It's written on the label.

Etiketinde yazıyor.

- My brother must've written this letter.
- My brother must have written this letter.

Bu mektubu erkek kardeşim yazmış olmalı.

- Yiddish is written with the Hebrew alphabet.
- Yiddish is written in Hebrew characters.

Yidiş, İbranice karakterlerle yazılır.

- I should have written this letter yesterday.
- I should've written this letter yesterday.

Dün bu mektubu yazmalıydım.

- Tom has written over thirty books.
- Tom has written more than thirty books.

Tom, otuzdan fazla kitap yazdı.

- I could've written it much better.
- I could have written it much better.

Bunu çok daha iyi yazabilirdim.

Now it is written as follows;

Bizde artık şu şekilde yazılıyor ;

That was written by Taro Akagawa.

O, Taro Akagawa tarafından yazılmış.

It is written in simple English.

O, basit İngilizce ile yazılmıştır.

It is written in easy English.

Kolay İngilizce olarak yazılıdır.

The letter was written by Bill.

Mektup Bill tarafından yazıldı.

Who was the letter written to?

Mektup kime yazıldı?

He will have written a letter.

O bir mektup yazmış olacak.

Tom has written hundreds of songs.

Tom yüzlerce şarkı yazdı.

Mako cannot have written this letter.

Mako bu mektubu yazmış olamaz.

Emi has never written a letter.

Emi asla bir mektup yazmadı.

What is written cannot be undone.

- Olan oldu.
- Olanla ölmüşe çare yok.

I have already written about it.

Ben zaten o konuda yazdım.

This book is written in English.

Bu kitap İngilizce yazılmıştır.