Translation of "Volatile" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Volatile" in a sentence and their turkish translations:

The situation sounds volatile.

Durum değişken görünüyor.

It's a volatile situation.

Bu geçici bir durum.

This is really volatile.

Bu gerçekten uçucu.

This is a volatile gas.

Bu uçucu bir gazdır.

The market is very volatile.

Pazar çok istikrarsız.

The situation is extremely volatile.

Durum son derece geçici.

The geopolitical situation is very volatile.

Jeopolitik durum çok değişkendir.

The current geopolitical situation is very volatile.

Şu anki jeopolitik durum çok oynaktır.

Volatile international relations are keeping oil prices high.

Uluslararası ilişkilerdeki oynaklık petrol fiyatlarını yukarıda tutuyor.

She had a very volatile relationship with her sister.

Onun, kız kardeşiyle çok oynak bir ilişkisi vardı.

Sami described Layla as a someone who was highly volatile.

- Sami, Leyla'yı hayli oynak bir kişi olarak tanımladı.
- Sami, Leyla'yı hayli dengesiz biri olarak tanımlıyordu.

Reputations are volatile. Loyalties are fickle. Management teams are increasingly disconnected from their staff.

Şöhretler gelip geçici. Sadakatler değişken. Yönetim ekipleri gittikçe elemanlarından daha kopuk.