Examples of using "Virgin" in a sentence and their turkish translations:
Leyla bakireydi.
- Tom hala bakire.
- Tom hâlâ bakir.
- Hâlâ bakir misin?
- Hâlâ bakire misin?
- Hâlâ kız oğlan kız mısın?
Isaac Newton bakir olarak öldü.
O hâlâ bakireydi.
O artık bakire değil.
O hâlâ bakireydi.
O artık bakire değil.
Bakire Meryem, İsa'nın anasıdır.
Düşündüğüm gibi, o bir bakire!
Her Harlot bir zamanlar bakireydi.
Düşündüğüm gibi, o bir bakire!
Bakire bir kızla evlenmek istiyorum.
Sen bakire olmamalısın, değil mi?
Eğer o sana hiç olmamışsa, sen bir bakiresin.
Gerçekten onun bakire olduğunu düşünüyor musun?
Bir eşarp takan o kız bakire.
Tom, British Virgin adalarında bir paravan şirkete sahip.
Sami hayatını bu harika el değmemiş ormanları korumaya adamıştır.
Öyle görülüyor ki Bay Dickinson yatırım için el değmemiş bir cennet bulmuş, değil mi?
Tevrat'ta Lut, bakire kızını toplu tecavüze uğraması için sunuyor.
Sen aptal bir kız değilsin, değil mi?