Translation of "Unfairly" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Unfairly" in a sentence and their turkish translations:

Maybe unfairly?

Belki adil olmayan bir şekilde?

You were treated unfairly.

Sana adaletsiz bir biçimde davranıldı.

I accused her unfairly.

Ben onu haksız yere suçladım.

I accused him unfairly.

Onu insafsızca suçladım.

You're accusing me unfairly.

Beni insafsızca suçluyorsun.

Mary accused Tom unfairly.

Mary Tom'u haksız yere suçladı.

I accused you unfairly.

Ben seni haksız yere suçladım.

Tom accused Mary unfairly.

Tom Mary'yi insafsızca suçladı.

I've accused you unfairly.

Seni insafsızca suçladım.

They accused him unfairly.

- Onlar onu haksız yere suçladılar.
- Onlar onu haksızca suçladılar.
- Onlar onu adaletsiz bir biçimde suçladılar.

Tom has been treated unfairly.

Tom'a haksız şekilde davranıldı.

You are accusing me unfairly.

Beni haksız yere suçluyorsun.

RH: Oh, it's not completely unfairly.

RH: Tamamen haksızca değil.

You feel you've been treated unfairly?

Sana haksızca davranıldığını hissediyorsun.

Why are you accusing me unfairly?

Neden beni insafsızca suçluyorsun?

I accused you unfairly. I'm sorry.

Seni insafsızca suçladım. Üzgünüm.

He complained of having been treated unfairly.

Haksız biçimde muamele edilmekten şikâyet etti.

I've accused you unfairly. I am sorry.

Seni haksız yere suçladım. Üzgünüm.

He complained that he was unfairly treated.

Haksız şekilde muamele edilmekten şikâyet etti.

Do you think you've been treated unfairly?

Siz adil davranılmadığını mı düşünüyorsunuz?

Tom complained that he had been treated unfairly.

Tom kendisine adaletsiz şekilde davranılmasından şikâyet etti.

Tom complained that he had been unfairly treated.

Tom insafsızca davranıldığından şikayet etti.

George III has been unfairly maligned by historians.

George III, tarihçiler tarafından haksız yere kötü muamele gördü.

Do you think Tom has been treated unfairly?

Tom'a haksızca davranıldığını düşünüyor musun?

- Tom was treated unfairly.
- Tom wasn't treated fairly.

- Tom adil bir muamele görmedi.
- Tom'a adil davranılmadı.

My parents treat me unfairly compared to my brother.

Erkek kardeşimle karşılaştırıldığında ebeveynlerim bana insafsızca davranıyor.

Try and find one that's been unfairly neglected by other people,

insanlar tarafından haksızca göz ardı edilmiş önemli bir problemi arayıp bulun,