Translation of "Accused" in Turkish

He was accused falsely.

O yanlışlıkla suçlandı.

She was falsely accused.

O yanlışlıkla suçlandı.

They accused each other.

- Onlar birbirlerini suçladı.
- Birbirlerini suçladılar.

I was falsely accused.

Ben yanlışlıkla suçlandım.

The police accused him.

Polisler onu suçladı.

You were wrongly accused.

Sen yanlış yere suçlandın.

Tom was falsely accused.

Tom yanlışlıkla suçlandı.

I accused her unfairly.

Ben onu haksız yere suçladım.

I accused him unfairly.

Onu insafsızca suçladım.

Mary accused Tom unfairly.

Mary Tom'u haksız yere suçladı.

I accused you unfairly.

Ben seni haksız yere suçladım.

Tom accused Mary unfairly.

Tom Mary'yi insafsızca suçladı.

I've accused you unfairly.

Seni insafsızca suçladım.

They accused him unfairly.

- Onlar onu haksız yere suçladılar.
- Onlar onu haksızca suçladılar.
- Onlar onu adaletsiz bir biçimde suçladılar.

We were falsely accused.

Haksız yere suçlanıyorduk.

- Tom accused Mary of being a liar.
- Tom accused Mary of lying.

Tom Mary'yi yalan söylemekle suçladı.

He is accused of kidnapping.

O, çocuk kaçırmakla suçlanıyor.

He's being accused of kidnapping.

O adam kaçırmakla suçlanıyor.

She was accused of lying.

- Yalan söylemekle suçlanıyordu.
- O, yalan söylemekle suçlandı.

She was accused of bribery.

O rüşvet almayla suçlandı.

Liisa accused me of negligence.

Liisa beni ihmalkarlıkla suçladı.

He was accused of theft.

O hırsızlıkla suçlandı.

He was accused of murder.

Cinayetle suçlandı.

I accused him of cheating.

Onu hilekarlıkla suçladım.

I've been accused of murder.

Cinayetle suçlandım.

He was accused of cowardice.

Ödleklikle suçlandı.

Tom accused Mary of stealing.

- Tom, Mary'yi çalmakla suçladı.
- Tom, Mary'yi hırsızlıkla suçladı.

What was Tom accused of?

Tom ne ile suçlandı?

They accused him of nepotism.

Onlar onu kayırmacılıkla suçladılar.

She was accused for nepotism.

- Yakınlarını kayırmakla itham ediliyor.
- Akrabalarını kollamakla suçlanıyor.

They accused him of manslaughter.

Onlar onu kasıtsız öldürmeyle suçladı.

Tom was accused of lying.

Tom yalan söylemekle suçlandı.

Tom was accused of cheating.

Tom kopya çekmekle suçlandı.

Tom accused me of lying.

Tom beni yalan söylemekle suçladı.

Tom accused Mary of theft.

Tom Mary'yi hırsızlıkla suçladı.

Why did the accused confess?

Sanık niçin itiraf etti?

He is accused of murder.

O cinayetle suçlanıyor.

Tom accused Mary of cheating.

Tom Mary'yi aldatmakla suçladı.

The accused was Tom's brother.

Sanık, Tom'un erkek kardeşiydi.

Tom accused me of negligence.

- Tom beni ihmal etmekle suçladı.
- Tom beni ihmalkarlıkla suçladı.

You accused him of lying.

Onu yalan söylemekle suçladınız.

Sami was accused of embezzlement.

Sami zimmetine para geçirmekle suçlandı.

Tom was accused of treason.

- Tom ihanetle suçlandı.
- Tom hainlikle suçlanıyordu.

Tom was accused of scaremongering.

Tom korku pompalamakla suçlanıyor.

- She accused him and her of stealing.
- She accused him and her of theft.

O onu ve onu hırsızlıkla suçladı.

- Tom hasn't been accused of anything yet.
- Tom hasn't yet been accused of anything.

Tom henüz bir şeyle suçlanmadı.

- She accused him of having stolen the bike.
- She accused her of having stolen the bike.
- He accused him of having stolen the bike.
- He accused her of having stolen the bike.

O onu bisikleti çalmakla suçladı.

Which has been accused of harassing,

ve bu rejim taciz

The police accused him of murder.

Polis onu cinayetle suçladı.

That woman has wrongly accused me.

Bu kadın beni haksız yere suçladı.

"The accused" is a legal term.

"Sanık" hukuki bir terimdir.

He was accused of evading tax.

Vergi kaçırmakla suçlandı.

He accused me of his defeat.

Yenilgisinden dolayı beni suçladı.

He was accused of stealing money.

Para çalmakla suçlandı.

He accused the man of stealing.

O adamı çalmakla suçladı.

The police accused him of theft.

Polis onu hırsızlıkla suçladı.

The participants accused him of carelessness.

Katılımcılar onu dikkatsizlikle suçladı.

He was accused of money-laundering.

Kara para aklamakla suçlandı.

Tom has been accused of murder.

Tom cinayetle suçlandı.

Am I being accused of murder?

Cinayetle mi suçlanıyorum?

He accused us of wronging him.

Bizi ona haksızlık etmekle suçladı.

The accused was sentenced to death.

Sanık ölüm cezasına mahkûm edildi.

What am I being accused of?

Neyle suçlanıyorum?

Tom accused the employee of stealing.

Tom işçiyi hırsızlıkla suçladı.

The two men accused each other.

İki adam birbirini suçladı.

Tom hasn't been accused of anything.

Tom herhangi bir şeyle suçlanmadı.

What has Tom been accused of?

Tom neyle suçlandı?

Tom has been accused of theft.

Tom hırsızlıkla suçlanıyor.

Linda accused Dan of stalking her.

Linda Dan'i onu sinsice izlemekle suçladı.

Dan accused Linda of stealing rations.

Dan Linda'yı erzak çalmakla suçladı.

Tom was accused of accepting bribes.

Tom rüşvet almakla suçlandı.

I accused you unfairly. I'm sorry.

Seni insafsızca suçladım. Üzgünüm.

You're the one who accused me.

Beni suçlayan kişi sensin.

Tom has been accused of cheating.

Tom dalavereden suçlandı.

They accused him of being dishonest.

Onlar onu sahtekar olmakla suçladı.

Some even accused him of treason.

Hatta bazıları onu ihanetle suçladı.

The teacher accused Tom of cheating.

Öğretmen Tom'u kopye çekmekle suçladı.

Tom has been accused of bribery.

Tom rüşvet vermekle suçlandı.

Fadil was accused of sexual assault.

Fadıl cinsel saldırıyla suçlanıyordu.

I'm often accused of being arrogant.

Sık sık kibirli olmakla suçlanıyorum.

I've been accused of being dishonest.

Sahtekâr olmakla suçlanıyorum.

Tom was accused of practicing witchcraft.

Tom, büyü uygulama konusunda suçlanıyordu.

Mary was accused of practicing witchcraft.

Mary, büyü uygulama konusunda suçlanıyordu.

Sami was an accused sex offender.

Sami cinsel suçlu olmakla suçlandı.

Tom accused me of stealing money.

Tom beni para çalmakla suçladı.

Tom has been accused of perjury.

Tom mahkemeye yalan beyanda bulunmakla suçlanıyor.

Tom accused me of being selfish.

Tom beni bencil olmakla suçladı.

Tom was accused of money laundering.

Tom kara para aklamakla suçlandı.

I've been accused of doing that.

Onu yapmakla suçlanıyorum.

Tom has been accused of stealing.

Tom çalmakla suçlanıyor.

He accused the employee of stealing.

Çalışanı hırsızlıkla suçladı.

Tom was accused of price gouging.

Tom fiyat şişirmekle suçlandı.

- I think Tom has been wrongfully accused.
- I think that Tom has been wrongfully accused.

Tom'un haksız yere suçlandığını düşünüyorum.

- He accused him of having stolen the bike.
- He accused her of having stolen the bike.

O onu bisikleti çalmakla suçladı.

- Tom hasn't been accused of doing that yet.
- Tom hasn't yet been accused of doing that.

Tom henüz bunu yapmakla suçlanmadı.