Translation of "Tuesday" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Tuesday" in a sentence and their turkish translations:

Tuesday?

Salı?

- Is it Tuesday already?
- It's already Tuesday?

Zaten Salı mı?

- The party's Tuesday.
- The party's on Tuesday.

Parti salı.

- The show is on Tuesday.
- The show's Tuesday.

- Gösteri salı günü.
- Şov salı günü.

"Is it Monday or Tuesday?" "Today is Tuesday."

"Pazartesi mi yoksa salı mı?" "Bugün salı."

Isn't it Tuesday?

Bugün salı değil mi?

Today is Tuesday.

- Bugün Salı.
- Bugün salı.

Tomorrow is Tuesday.

Yarın salıdır.

Yesterday was Tuesday.

Dün salıydı.

Classes begin next Tuesday.

Dersler gelecek salı başlar.

Let's meet on Tuesday.

Salı günü buluşalım.

Tuesday was certainly cold.

Salı kesinlikle soğuktu.

Tuesday is Independence Day.

Salı günü Bağımsızlık Günü'dür.

Is it Tuesday already?

Zaten Salı mı?

- Come on Tuesday, if possible.
- Come on Tuesday, if it's possible.

Mümkünse, salı günü gel.

- It was really cold on Tuesday.
- On Tuesday, it was really cold.

Salı günü, hava gerçekten soğuktu.

On Tuesday, January 16, 1996,

16 Ocak 1996'da, Perşembe günü

Are you free on Tuesday?

Salı günü boş musun?

Tuesday evening we all panicked.

Salı akşamı hepimiz panikledik.

Come on Tuesday, if possible.

Mümkünse, salı günü gel.

Today is Tuesday, October 1st.

Bugün 1 ekim salıdır.

Come one Tuesday, if possible.

Mümkünse bir salı günü gel.

The event is on Tuesday.

Olay salı günü.

We went hiking on Tuesday.

Salı günü yürüyüşe çıktık.

The meeting was arranged for Tuesday.

Buluşma salıya ayarlandı.

The Diet will meet on Tuesday.

Meclis salı günü toplanacak.

It has been raining since Tuesday.

Salı gününden beri yağmur yağıyor.

Yesterday was Tuesday, January 26, 2010.

Dün 26 Ocak 2010, Salı'ydı.

Do you have time on Tuesday?

Salı günü vaktin var mı?

That should be ready on Tuesday.

O salı günü hazır olmalı.

It was really cold on Tuesday.

Salı günü gerçekten çok soğuktu.

Every Tuesday morning the housekeeper vacuums.

Temizlikçi kadın her salı sabahı elektrik süpürgesiyle temizlik yapar.

Next Monday and Tuesday are holidays.

Önümüzdeki pazartesi ve salı günleri tatil.

Next Tuesday is a bank holiday.

Gelecek Salı resmî tatil.

Come on Tuesday if you can.

Mümkünse salı günü gelin.

Come on Tuesday, if it's possible.

Mümkünse, salı günü gel.

- We must finish everything before Tuesday morning.
- We have to finish everything before Tuesday morning.

Salı sabahından önce her şeyi bitirmelisin.

You might as well wait until Tuesday.

Salı gününe kadar beklesen daha iyi olur.

Please send in your summary by Tuesday.

Lütfen özetinizi salıya kadar gönderin.

She will visit her mother next Tuesday.

Gelecek Salı annesini ziyaret edecek.

Next Monday and Tuesday are consecutive holidays.

Gelecek pazartesi ve salı art arda tatil.

Last Tuesday I visited the United States.

Geçen Salı günü ben ABD'yi ziyaret ettim.

What day of the week is Tuesday?

Haftanın hangi günü salıdır?

I'll expect to hear from you by Tuesday.

Salı gününe kadar sizden haber bekleyeceğim.

I will have finished my homework by Tuesday.

Salıya kadar ev ödevimi bitirmiş olacağım.

Finishing this job by Tuesday will be easy.

Bu işi salı gününe kadar bitirmek kolay olacaktır.

"Today's Tuesday, right?" "Yeah." "Why's it so crowded?"

"Bugün Salı, değil mi?" "Evet." "Neden bu kadar kalabalık?"

The party has been put off until next Tuesday.

Parti önümüzdeki salı gününe kadar ertelendi.

I was absent last Tuesday on account of illness.

Ben hastalıktan dolayı geçen Salı yoktum.

She'll be staying at the Royal Hotel next Tuesday.

O, gelecek salı Royal Otel'de kalacak.

I'm counting on you to help next Tuesday morning.

Gelecek salı sabahı yardım etmek için sana güveniyorum.

The weekdays are: Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, and Friday.

Hafta içi günleri : Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma'dır.

I will have finished reading this book by Tuesday.

Ben bu kitabı okumayı salı gününe kadar bitirmiş olacağım.

I don't know if today is Tuesday or Wednesday.

Bugün salı mı yoksa çarşamba mı, bilmiyorum.

"How long will you remain in Rome?" "Until Tuesday."

"Roma'da ne kadar kalacaksın?" "Salıya kadar."

It's Monday today and it will be Tuesday tomorrow.

Bugün Pazartesi ve yarın Salı olacak.

I must get this work finished by next Tuesday.

Gelecek Salıya kadar bu işi bitirtmeliyim.

My brother usually calls me from Chicago on Tuesday evenings.

Erkek kardeşim genellikle salı akşamları beni Şikago'dan arar.

- Tom told me that he could come on any day but Tuesday.
- Tom told me he could come on any day but Tuesday.

Tom bana salı gününün haricinde herhangi bir günde gelebileceğini söyledi.

The plan announced Tuesday calls for $54 billion in tax cuts.

Salı günü yayınlanan planda 54 milyar dolar vergi indirimi duyuruldu.

Finishing the job by Tuesday will be a piece of cake.

İşi salıya kadar bitirmek çok kolay olacak.

Finishing this job by Tuesday will be a piece of cake.

Bu işi salıya kadar bitirmek çok kolay olacak.

Next Tuesday is my birthday, and I'm having a birthday party.

Önümüzdeki salı benim doğum günüm ve ben bir doğum günü partisi veriyorum.

I will return your book on Tuesday if I have finished it.

Eğer onu bitirirsem kitabını perşembe günü iade edeceğim.

The board of directors is going to discuss the proposal next Tuesday.

Yönetim kurulu teklifi önümüzdeki salı günü tartışacak.

A week has seven days: Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday, Saturday and Sunday.

Bir haftanın yedi günü var: Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar.

They can come on Monday or Tuesday, but not on Wednesday or Thursday.

Onlar çarşamba veya perşembe günü değil pazartesi veya salı günü gelebilirler.

Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday, Saturday and Sunday are the days of the week.

Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar haftanın günleridir.

The days of the week are Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday, Saturday, and Sunday.

Haftanın günleri pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar'tır.

Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday, Saturday and Sunday are the seven days of the week.

Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar haftanın yedi günüdür.

I will see you on next Tuesday, that is to say, the 10th of September.

Önümüzdeki Salı, yani, 10 Eylül'de görüşürüz.

Every week I study piano on Monday and Tuesday, and dancing on Wednesday and Friday.

Her hafta Pazartesi ve Salı günleri piyano eğitimi, Çarşamba ve Cuma günleri dans.