Translation of "Trained" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Trained" in a sentence and their turkish translations:

Tom isn't trained.

Tom eğitimli değil.

You've been trained.

Sen eğitildin.

They've been trained.

Onlar eğitildi.

He trained very hard.

O çok zor yetiştirdi.

I've trained for this.

Bunun için eğitim gördüm.

Tom trained very hard.

Tom çok antrenman yaptı.

I trained really hard.

Gerçekten sıkı eğitim aldım.

Who trained the trainers?

Kim eğitmenleri eğitti?

Tom has been trained.

Tom eğitildi.

- I should've trained Tom myself.
- I should have trained Tom myself.

Tom'u kendim eğitmeliydim.

They're trained in first aid.

Onlar ilk yardım konusunda eğitilmiş.

Fortunately I was well trained.

Neyse ki iyi eğitildim.

Our cat is house-trained.

Bizim kedimizin tuvalet eğitimi var.

Tom's dog is well-trained.

Tom'un köpeği iyi eğitimlidir.

We haven't been properly trained.

- Düzgün bir şekilde eğitilmedik.
- Uygun bir biçimde eğitilmedik.

Tom is a trained interrogator.

Tom eğitimli bir sorgulayıcıdır.

Tom needs to be trained.

Tom'un eğitilmesi gerekir.

Your father trained you well.

Baban seni iyi eğitmiş.

[Bear] Remember, I'm a trained professional.

Unutmayın, ben eğitimli bir profesyonelim.

She was trained as a doctor.

Tıp eğitimi aldı.

Boys can be trained to behave.

Erkek çocuklar terbiyeli olmak için eğitilebilirler.

He was trained as a lawyer.

O bir avukat olarak eğitildi.

Have you ever trained at night?

Hiç gece antrenman yaptın mı?

You're the one who trained me.

Sen beni eğiten kişisin.

Tom is a classically trained pianist.

Tom klasik olarak eğitilmiş bir piyanist.

I trained Tom for the job.

Tom'u iş için eğittim.

Tom has a well-trained dog.

Tom'un iyi eğitimli bir köpeği var.

Dan was trained in crime solving.

Dan suç çözmede eğitildi.

He was trained by an expert.

O, bir uzman tarafından eğitildi.

Tom was trained as a doctor.

Tom bir doktor olarak eğitildi.

Soldiers are trained to use weapons.

Askerler silahları kullanmak için eğitilirler.

Police are trained to use weapons.

Polisler silahları kullanmak için eğitilirler.

She was trained as a singer.

O bir şarkıcı olarak eğitildi.

Mary is a classically-trained musician.

Mary klasik eğitim almış bir müzisyendir.

Tom is a classically-trained musician.

Tom klasik olarak eğitilmiş bir müzisyen

We're trained to react this way.

Bu şekilde tepki vermek için eğitildik.

I was trained as an engineer.

- Bir mühendis olarak eğitildim.
- Bir mühendis olarak yetiştirildim.

Tom was trained as a barber.

Tom berber olarak eğitildi.

He had trained the Dorothy DeLay way

Dorothy DeLay'in tarzı ile çalışmış

When was the last time you trained?

En son ne zaman antrenman yaptın?

Dan is a highly trained professional investigator.

Dan hayli eğitimli profesyonel bir araştırmacıdır.

I trained the dog to do tricks.

Oyun yapması için köpeği eğittim.

Tom certainly has a well-trained dog.

Tom'un kesinlikle iyi eğitimli bir köpeği var.

Reindeer can be trained to pull sleds.

Ren geyikleri kızakları çekmek için eğitilebilir.

Tom is trained to deal with threats.

Tom, tehditlerle uğraşmak için eğitildi.

Sami is a highly trained correctional officer.

Sami çok eğitimli bir hapishane memurudur.

The dog is trained to watch for thieves.

Köpek hırsızları izlemek için eğitilmiştir.

He trained his dog to fetch the newspaper.

Gazeteyi getirmesi için köpeğini eğitti.

I am trained to break the world record.

Ben dünya rekoru kırmak için eğitiliyorum.

I am trained to fight in the mountain.

Ben dağda savaşmak için eğitimliyim.

Tom trained his dog to bark at strangers.

Tom yabancılara havlaması için köpeğini eğitti.

Elite soldiers might be trained in secret locations.

Seçkin askerler gizli yerlerde eğitilebilir.

This team is trained by a good coach.

Bu takım iyi bir koç tarafından eğitilir.

I did what I was trained to do.

Ben yapmak için eğitildiğim şeyi yaptım.

This dog is trained to bark at strangers.

Bu köpek yabancılara havlamak için eğitiliyor.

That dog is trained to bark at strangers.

O köpek yabancılara havlamaya eğitildi.

Tom trained his dog to jump through hoops.

Tom çemberin içinden atlaması için köpeğini eğitti.

This dog is trained to smell out drugs.

Bu köpek uyuşturucu bulmak için eğitilmiştir.

Both of these horses were trained by Tom.

Bu atların her ikisi de Tom tarafından eğitildi.

He trained his dog to bark at strangers.

Köpeğini yabancılara havlayacak şekilde eğitmiş.

My father worked part-time, trained as a teacher,

Babam yarı zamanlı çalışıp öğretmenlik eğitimi gördü

Musical talent can be developed if it's properly trained.

Düzgün bir şekilde eğitilirse müzikal yetenek geliştirilebilir.

The researchers trained monkeys to play a video game.

Araştırmacılar bir video oyunu oynamak için maymunları eğitti.

I've trained my dog to come when I whistle.

Köpeğimi ıslık çaldığımda gelecek şekilde eğittim.

I've been trained to handle this kind of problem.

Bu tür sorunla başa çıkmak için eğitildim.

- Our cat is house-trained.
- Our cat is housebroken.

Bizim kedimiz ehlileşmiş.

The Air Force trained her to become a pilot.

Hava kuvvetleri bir pilot olması için onu eğitti.

Yesterday I trained at the stadium for two hours.

Dün stadyumda iki saat antrenman yaptım.

We trained hundreds of hundreds of people for advanced manufacturing.

yüzlerce kişiye ileri üretim alanında eğitim verdik.

Elite soldiers are trained even harder than most special forces.

Elit askerler en özel kuvvetlerden daha fazla eğitilir.

I've been trained to deal with this kind of problem.

Bu tür sorunla ilgilenmek için eğitildim.

It was next to impossible to get a trained pilot.

Eğitimli bir pilot bulmak neredeyse imkansızdı.

Tom is a highly-trained member of the special forces.

Tom özel kuvvetlerin iyi eğitimli bir üyesidir.

This dog is trained to save people in the mountains.

Bu köpek dağlarda insanları korumak için eğitilmiştir.

Tom is trained to deal with these kinds of problems.

Tom bu tür problemlerle uğraşmak için eğitilmiştir.

But the truth is, we're not trained to be professional spies,

ama gerçek şu ki profesyonel casus olmak için eğitilmedik,

Is it true that special forces soldiers are trained to torture?

Özel kuvvetlerdeki askerlerin işkence için eğitildiği doğru mu?

Military pilots are trained to take more risks than civilian pilots.

Askeri pilotlar sivil pilotlardan daha fazla risk almak için eğitilmiştir.

He thinks that only very well trained actors can be really successful.

O sadece çok iyi eğitimli aktörlerin gerçekten başarılı olabileceğini düşünüyor.

John was trained in information systems, but he doesn't work with computers.

John bilişim sistemlerinde eğitim aldı ama bilgisayarlarla çalışmaz.

I trained my dog to bring me the newspaper in the morning.

Sabahleyin gazeteyi bana getirmesi için köpeğimi eğittim.

The monkey, trained properly, will be able to do a lot of tricks.

Düzgün eğitilmiş maymun bir sürü oyun yapabilecek.

And started not to be trained on the grounds that it disrupted military discipline

ve askeri disiplini bozduğunu gerekçesiyle eğitimlere alınmamaya başlandı

Soult, the old drill instructor, imposed strict discipline and trained his men hard, earning

birliklerin komutanlığı da vardı . Eski eğitim hocası Soult, sıkı bir disiplin uyguladı ve adamlarını sıkı bir şekilde eğiterek

If he had trained himself harder at that time, he would be healthier now.

O zaman kendini daha iyi eğitmiş olsaydı, o şimdi daha sağlıklı olacaktı.

The athletes trained hard every day to be at their best for the Summer Olympics.

Atletler Yaz Olimpiyatlarında en iyi durumda olmak için her gün sıkı antrenman yaptılar.

In Egypt, the Mamluks were a warrior caste of slave origin, trained from a young age

Memlükler genç yaşlardan beri savaşmak için yetiştirilen köle kökenli bir toplumdu.

Their estates are confiscated and given to the peasants who, in exchange, are to be trained

Mülklerine el koyar ve oraları hasat sonrasında orduya hizmet

To understand why this was so difficult for even a highly trained pianist, we need to know

Bunun neden bu kadar zor olduğunu anlamak için, hele eğitimli bir piyanist için,