Translation of "Superficial" in Turkish

It was superficial.

O yüzeyseldi.

What a superficial answer!

Ne yüzeysel bir cevap!

Tom's injuries are superficial.

Tom'un yaraları yüzeyseldir.

It's just a superficial wound.

Bu sadece yüzeysel bir yara.

She is materialistic and superficial.

O, materyalist ve yüzeyseldir.

I am a deeply superficial person.

Ben son derece yüzeysel bir insanım.

These rich girls are very superficial.

Bu zengin kızlar çok yüzeysel.

You're just so superficial and shallow.

Sen sadece çok yüzeysel ve sığsın.

I don't need such superficial friends.

Böylesine yüzeysel arkadaşlara ihtiyacım yok.

He has a superficial knowledge of navigation.

Onun yüzeysel navigasyon bilgisi var.

There are a number of superficial reasons.

Birkaç yüzeysel nedenler var.

- What you know about the subject is superficial, Tom.
- Your knowledge of the subject is superficial, Tom.

Konu hakkındaki bilgin yüzeysel, Tom.

He has only a superficial knowledge of Japanese.

Onun sadece yüzeysel bir Japonca bilgisi vardır.

Do people ever accuse you of being superficial?

İnsanlar seni hiç yüzeysel olmakla suçlar mı?

He has only a superficial knowledge of the matter.

O sadece maddenin yüzeysel bilgisine sahip.

- Tom is shallow, isn't he?
- Tom is superficial, isn't he?

Tom yüzeysel, değil mi?

- Do people ever accuse you of being superficial?
- Do people ever accuse you of being shallow?

İnsanlar seni hiç yüzeysel olmakla suçlar mı?

A perfect knowledge of a few writers and a few subjects is more valuable than a superficial one of a great many.

Birkaç yazar ve birkaç konuyla ilgili mükemmel bir bilgi birçoklarıyla ilgili yüzeysel olan birinden çok daha değerlidir.

His essay gave only a superficial analysis of the problem, so it was a real surprise to him when he got the highest grade in the class.

Onun denemesi, sorunun sadece yüzeysel bir analizini yaptı, bu yüzden sınıfta en yüksek notu aldığında ona gerçekten büyük bir sürpriz olmuştu.