Examples of using "Stinks" in a sentence and their turkish translations:
Bu kötü kokuyor.
Berbat kokuyor!
Bok kokuyor.
Sigara içmek iğrenç kokuyor.
Bu iğrenç kokuyor.
O leş gibi kokuyor.
Tom kokuyor.
Burada bir şey kokuyor.
- Bu balık kötü kokuyor.
- Bu balık iğrenç kokuyor.
O film berbat!
Bu tuvalet kokuyor.
Tuvalet kokuyor.
Tekneniz kötü kokuyor.
Burası leş gibi kokuyor.
- Tom'un kimyası berbat.
- Tom kimya dersinde çok zayıf.
- Tom'un kimyaya kafası hiç basmaz.
Burası iğrenç kokuyor.
Burada ne kokuyor?
Çöp kutusu kokuyor.
Köpek gerçekten kokuyor.
O kötü kokuyor.
- Sanırım işim kokuyor.
- İşimin iğrenç koktuğunu düşünüyorum.
Nefesin sarımsak kokuyor.
Gerçekten burası çok kötü kokuyor.
Ayakkabıların pis kokuyor.
Nefesin kokuyor.
Bok kokuyor.
Bu balık kötü kokuyor.
Kimya kokan tek şey değildir.
Bütün bu olay iğrenç kokuyor.
Nehir kirli ve kokuyor.
- Burası leş gibi kokuyor.
- Burası insanın burnunun direğini kırıyor.
Bu kötü kokuyor!
Burası kokuyor.
Nefesin kokuyor.