Examples of using "Shovel" in a sentence and their turkish translations:
Bir kürek getir!
Kürek nerede?
Küreği at!
Bana küreği ver.
Küreği yere koy.
Tom küreği tuttu.
Senin küreğini ödünç alabilir miyim?
O kürek otuz dolar.
O kürek otuz dolara mal oldu.
Özel araba yolunu kürer misin?
Bir küreğe ihtiyacın olabilir.
Küreğini ödünç alabilir miyim?
Küreği bulamıyorum.
İhtiyacım olan bir kürek.
Kar küreğin var mı?
Tom babasının araba yolunu kürekle kürümesine yardım etti.
Ödünç alabileceğim bir küreğin var mı?
- İşçi, bir kürekle kum taşıyor.
- İşçi, kürekle kum taşıyor.
Mary, Tom'a doğum günü için bir kürek verdi.
Karı çatıdan kürekle temizlemek zorunda kalacağız.
Karı çatıdan kürümem gerekiyor.
Tom'un bir kürek almak gerektiğini söylediğini düşündüm.
Sanırım Tom bir kürek alması gerektiğini söyledi.
Bir küreğim yok ama küreği olan birini tanıyorum.
Mary plastik bir kürek kullanarak kovasını kumla doldurdu.
Tom kazma ve kürekle bir çukur kazdı.
Birazcık, aynen böyle. Kürekle. İşte böyle. Ver bana.
Onlar kürekle kaldırımdan karı temizliyorlardı.
Tom bana bir kürek uzattı ve kazmaya başlamamı söyledi.
Bu yüzeyden kayarak inmek için küreğimi kullanabilirim diye düşünüyorum.
Kırık küreğini onarmamı istiyor musun yoksa istemiyor musun?
Tom kamyondan bir kürek çıkardı ve kürümeye başladı.
Bütün çatının karını kürekle temizlemek biraz zaman alacak.
Tom, Mary'nin ona verdiği kürekle arka bahçesinde bir çukur kazdı.
Dün Avustralya'da hava o kadar sıcaktı ki Tom küreğin üstünde bir yumurta kızartmayı başardı.
Tom'a çatındaki karı temizletmek için ne kadar ödemek zorunda kaldın?