Translation of "Pinched" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Pinched" in a sentence and their turkish translations:

He pinched me!

Bana çimdik attı!

Tom pinched me.

Tom beni çimdikledi.

Tom pinched Mary.

Tom, Mary'yi çimdikledi.

She pinched him.

O ona çimdik attı.

I pinched Tom.

Tom'u çimdikledim.

She pinched her nostrils.

O; burun deliklerini sıkıştırdı.

He pinched my arm.

Kolumu çimdikledi.

Tom pinched my arm.

Tom kolumu çimdikledi.

Tom pinched his cheek.

Tom yanağını sıktı.

She pinched my arm sharply.

O, koluma keskince bir çimdik attı.

Tom got pinched by the cops.

Tom polisler tarafından kıstırıldı.

I pinched the baby's nose, but gently.

Bebeğin burnunu çimdikledim ama hafifçe.

He pinched and scraped for many years to save money.

O, para biriktirmek için yıllarca kıt kanaat geçindi.

I pinched myself to make sure that I wasn't dreaming.

Hayal görmediğimden emin olmak için kendimi çimdikledim.