Translation of "Screams" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Screams" in a sentence and their turkish translations:

Tom screams.

Tom çığlık atıyor.

She screams.

O, çığlık atıyor.

And she screams!

ve bağırıyor!

I heard screams.

Çığlıklar duydum.

We heard screams.

Biz çığlıklar duyduk.

Nobody heard Tom's screams.

Kimse Tom'un çığlıklarını duymadı.

Your screams frightened me.

Senin çığlıkların beni korkutuyor.

He screams a lot.

O çok bağırıyor.

Tom screams a lot.

Tom çok bağırır.

Tom heard Mary's screams.

Tom Mary'nin çığlıklarını duydu.

- Tom is yelling.
- Tom screams.

Tom bağırıyor.

She doesn't speak, she screams!

O konuşmuyor, bağırıyor!

Their screams filled the air.

Onların çığlıkları havayı doldurdu.

The servants' screams awakened everyone.

Hizmetçilerin çığlıkları herkesi uyandırdı.

Tom sure screams a lot.

Tom kesinlikle çok çığlık atar.

There were screams and groans.

Çığlıklar ve iniltiler vardı.

A neighbor heard Layla's screams.

Bir komşu, Leyla'nın çığlıklarını duydu.

A neighbor heard Tom's screams.

- Bir komşu Tom'un çığlıklarını duydu.
- Bir komşu Tom'un çığlıklarını duymuş.

He only screams when he's hungry.

O sadece karnı aç olduğunda bağırır.

No one could hear Linda's screams.

Hiç kimse Linda'nın çığlıklarını duyamazdı.

- I heard screaming.
- I heard screams.

Çığlık duydum.

Sami awoke to his mother's screams.

Sami annesinin çığlıklarına uyandı.

Sami's screams were horrible to hear.

Sami'nin çığlıklarını duymak korkunçtu.

No one heard Tom's screams for help.

Hiç kimse yardım için Tom'un çığlıklarını duymadı.

The roar of the fire drowned the screams.

Yangının uğultusu çığlıkları bastırdı.

- An infant is not capable of speaking, so it just screams until it gets what it wants.
- An infant isn't capable of speaking, so it just screams until it gets what it wants.

Bir bebek konuşma yeteneğine sahip değildir, bu yüzden istediğini alana kadar sadece bağırır.