Examples of using "Scorpion" in a sentence and their turkish translations:
Akrebin işi görüldü.
Dev kıllı akrep.
Kendisi, akrep yeme uzmanı.
O bir akrebe rastladı.
Ben hiç akrep görmedim.
Akrep çok tehlikelidir.
Küçük bir akrep. Tamam, bunu hazırlayalım.
Bakın, küçük bir akrep.
Canlı bir akrep almazsınız,
Tom bir akrep sokmasından öldü.
Şansımız varsa bir akrep yakalarız.
Bir akrep yakaladığın doğru mu?
Sen hiç akrep tarafından sokuldun mu?
Bir çıngıraklı yılan, bir akrep ve bir tarantula bulacağız.
Tom çölde bir akrebe bastıktan sonra öldü.
Bir akrebin zehir kesesinin içindeki zehri istiyorum.
Bir akrebin zehir kesesinin içindeki zehri istiyorum.
Akreplerin kuyruklarının ucunda iğne vardır.
UV ışığı kullanarak akrep avına çıkmak istiyorsunuz demek?
Bu gece bir akrep bulmaya çalışacağım.
Bu gece bir akrep bulmaya çalışacağım.
Gece çölde bir akrep yakalamanın en iyi yolu nedir?
UV ışığı kullanarak akrep avına çıkmak istiyorsunuz demek?
Vücudu, en ölümcül akrep toksinlerinin yarattığı acıyı bile bloke edebilir.
Bu tüylü bir çöl akrebi ve dış iskeletinin nasıl parladığına baksanıza.
Belki bir akrep gelip böcekleri yemek ister.
Belki bir akrep de gelir ve böceklerle beslenmeye çalışır.
Ama devasa çöl arazisinde bir akrep aramak çok uzun sürebilir.
Ama devasa çöl arazisinde bir akrep aramak çok uzun sürebilir.
Tamam, bakalım yaptığımız akrep tuzağı işe yaradı mı?
Tamam, bakalım kurduğumuz akrep tuzağı işe yaramış mı?
Bakın, böyle girintili çıkıntılı yerlerde akrep bulabilirsiniz.
Deneyimlerime dayanarak, daha büyük akreplerin daha az zehirli olduğunu söyleyebilirim.