Examples of using "Savage" in a sentence and their turkish translations:
Her vahşi dans edebilir.
O günlerde orada vahşi bir kabile yaşadı.
O adada hâlâ bazı vahşi kabileler var.
O, vahşi köpeğin bağlı tutulmasını istedi.
Onlar, barbar dediklerinden çok daha vahşidirler.
Vahşi hayat çok basit ve toplumlarımız çok karmaşık makine!
Kendilerine uygar diyorlar ama barbar dedikleri kadar vahşiler.
Onlar müziğin vahşi canavarı sakinleştirdiğini söylüyorlar ama benim için şahsen, o beni ne rahatlatıyor ne de sakinleştiriyor.
Ağlamamış genç bir adam acımasızdır ve gülmeyecek yaşlı bir adam bir aptaldır.
Göçmenler dünyadaki en huzurlu insanlardır. Onlara ait olmayan bir toprağı işgal etmek için binlerce mil geçerler ve eğer vahşi yerli değillerse kimseyi öldürmezler.