Translation of "Rug" in Turkish

0.212 sec.

Examples of using "Rug" in a sentence and their turkish translations:

Let's shake the rug.

Halıyı silkeleyelim.

It's a beautiful rug.

Güzel bir halı.

I hate this rug.

Bu halıdan nefret ediyorum.

This rug is handmade.

Bu halı el yapımı.

Tom bought a rug.

Tom bir halı aldı.

Please beat the rug, first.

Lütfen ilk önce halıyı temizle.

You lie like a rug.

Utanmadan yalan söylüyorsun.

Tom bought a Persian rug.

Tom bir İran halısı satın aldı.

Tom bought a silk rug.

Tom bir ipek halı satın aldı.

This rug has been cleaned.

Bu halı temizlendi.

We rolled up the rug.

Biz kilimi sardık.

We need a new rug.

Yeni bir kilime ihtiyacımız var.

Tom sat on the rug.

Tom kilime oturdu.

Tom bought a Turkish rug.

- Tom Türk halısı aldı.
- Tom bir kilim aldı.

The cat is on the rug.

Kedi halının üstünde.

This rug has a nice pattern.

Bu kilimin örneği güzelmiş.

He rolled up his prayer rug.

Seccadesini topladı.

Tom and Mary bought a handmade rug.

Tom ve Mary el yapımı bir halı aldı.

My grandmother had a green prayer rug.

Anneannemin yeşil bir seccadesi vardı.

Sami gave a prayer rug to Fadil.

- Sami Fazıl'a bir seccade verdi.
- Sami Fazıl'a bir seccade hediye etti.

I put down a rug under my desk.

Masamın altına bir kilim koydum.

Tom is lying face down on a rug.

Tom bir halı üzerinde yüzükoyun uzanıyor.

Tom beat the rug with his old racket.

Tom halıyı eski raketiyle dövdü.

You're just sweeping life's problems under the rug.

Sen sadece hayat sorunlarını halının altına süpürüyorsun.

The floor was completely covered by a large rug.

Zemin tamamen büyük bir halı ile kaplıydı

The victim's body was lying face down on the rug.

Kurbanın vücudu halı üzerinde yüzü aşağıya bakacak şekilde yatıyordu.

We need to buy a new rug for this room.

Bu oda için yeni bir halı satın almamız gerekiyor.

I have to buy a new rug for the room.

Oda için yeni bir halı almak zorundayım.

We have to buy a new rug for this room.

Bu oda için yeni bir halı satın almak zorundayız.

Have each of your wives weave a rug by tomorrow.

Yarına kadar karılarınızdan her birine bir kilim dokutun.

This rug is large enough to cover the whole floor.

Bu halı, tüm zemini kaplayacak kadar büyük.

During the day I went to Ikea to return the rug.

Gün boyunca halıyı iade etmek için Ikea'ya gittim.

Do you have the stuff you need to make the rug?

Halı yapmak için ihtiyacın olan gerekli şeyler var mı?

We'll have to measure the room before we buy the rug.

Halı almadan önce odayı ölçmek zorunda kalacağız.

Tom was vacuuming the rug while Mary was mopping the kitchen floor.

Mary mutfak zeminini paspaslarken Tom halıyı temizliyordu.

Fuck, I just bought a new rug and the cat already puked on it.

Kahretsin, ben sadece yeni bir halı aldım ve kedi zaten onun üstüne kustu.

Tibetan rug weavers use traditional designs and knotting. Hence their rugs have a simple, natural look.

Tibetli kilim dokumacıları geleneksel tasarımlar ve düğümler kullanır. Dolayısıyla onların kilimleri basit, doğal bir görünüme sahiptir.