Examples of using "Persian" in a sentence and their turkish translations:
Fars dili okuyorum.
Fars dili okuyorum.
Fars dili okuyorum.
Farsça biliyor musun?
Ki o bir Pers imparatorudur
Tom bir İran halısı satın aldı.
- Çok yaşa Farsça!
- Yaşasın Fars dili!
Farsça öğrenmek istiyorum.
Ben Farsça konuşurum.
Türkçede birçok Farsça kelime vardır.
Yaşasın Farsça!
Farsça öğrenmek istiyor musunuz?
Farsça zor bir dil değil.
Paskalyanın Farsça adı Asherah'tır.
İran kedisi masada uyudu.
Farsça zor değil.
Tarihsel olarak, Basra körfezi İran'a aittir.
Farsça çalışmayı düşünüyorum
filom zaten Basra Körfezi'ne yelken açmıştı.
Bir İran kedisi hakkında eski bir hikaye var.
Masanın üzerinde uyuyan bir İran kedisi vardı.
Türk dilinde birçok Farsça kelime vardır.
İran körfezi, İran halkındaki tarihsel kimliğin bir parçasıdır.
Basra Körfezi, İran ve Arap Yarımadası arasında yer alır.
Eski olanlarının yanı sıra çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında bilinmemektedir.
Arapça, Türkçe ve Farsçanın yanı sıra İngilizce ve Fransızca sömürge dilleri de kullanılmaya devam ediyor.
Basra Körfezinin girişinde, etrafı sarılmış stratejik bir bölgede bulunan Dubai'nin
Bu değişen senaryoyla yüzleşmek için, Basra Körfez'indeki ülkeler
Körfez İşbirliği Teşkilatı'nın ortak kararı olarak, yakında satışlara vergi koyulacak.
Hintliler ülkelerini birçok isimle bilirler "Bharat" Sanskritçe, "Hindustan" Farsça ve"India" İngilizceden gelir.
Petrol fiyatlarındaki düşük fiyat, Basra Körfezindeki ülkelerde korkunç sonuçlara neden oldu,
"Aynaya bakmadan tıraş olabilirim!" "Bu iyi ama İran halımın üzerinde dayanma. Kanlısın!"
Eski Yunan edebiyatında Yedi Deniz; Ege, Adriyatik, Akdeniz, Kara, Kızıl ve Hazar denizleri ile Basra Körfezi idi.
Ali, Mevlana'nın Mesnevisini asıl metninden okuyabilmek için Farsça öğrendi.
Birçok Avrupalı araştırmacılar on dokuzuncu yüzyılda eski Fars edebiyatı eğitimi almasına rağmen, yeni dünya çağdaş edebiyatımıza dikkat etmiyor.