Translation of "Robert" in Turkish

Robert occasionally visits me.

Robert ara sıra beni ziyaret eder.

We called Robert "Bob".

Biz Robert'a Bob dedik.

They call Robert "Bob".

Onlar Robert'a "Bob" diyor.

- Tom's favourite poet is Robert Burns.
- Tom's favorite poet is Robert Burns.

- Tom'un en sevdiği şair Robert Burns'tür.
- Tom'un favori şairi Robert Burns'tür.

John is older than Robert.

John Robert'tan daha yaşlıdır.

Edward is younger than Robert.

Edward Robert'tan daha gençtir.

I hear Robert is sick.

- Robert'n hasta olduğunu duydum.
- Robert'ın hasta olduğunu duyuyorum.

My name is Robert Johnson.

Benim adım Robert Johnson.

My father's name is Robert.

Babamın adı Robert'tir.

Robert enjoyed talking with his girlfriend.

Robert, kız arkadaşı ile konuşmaktan keyif aldı.

I heard that Robert is ill.

Robert'ın hasta olduğunu duydum.

Did you see what Robert did?

Robert'ın yaptığını gördün mü?

- I believe it's time to wake up Robert.
- I believe it's time to wake Robert up.

Sanırım Robert'ı uyandırmanın zamanı.

- I reckon it's time to wake up Robert.
- I reckon it's time to wake Robert up.

Sanırım Robert'ı uyandırma zamanı.

Robert is content with his present position.

Robert şimdiki görevinden memnun.

Robert likes to chat with his boyfriend.

Robert, erkek arkadaşı ile sohbet etmekten hoşlanır.

I was named Robert by my grandfather.

Büyükbabam tarafından bana Robert adı verildi.

He was named Robert after his father.

Ona babasının anısına Robert ismi verildi.

Robert got a small proportion of the profit.

Robert, karın küçük bir bölümünü aldı..

Robert had always dreamed of becoming a pilot.

Robert her zaman bir pilot olmayı hayal etti.

I reckon it's time to wake up Robert.

Sanırım Robert'ı uyandırmanın zamanı.

- He settled part of his estate on his son Robert.
- He left part of his estate to his son Robert.

Mal varlığınının bir kısmını oğlu Robert'a bıraktı.

Robert is the fifth wheel on the safety committee.

Robert güvenlik komitesinde gereksiz kişi.

Robert has not yet been late for a meeting.

Robert toplantı için henüz geç kalmadı.

Robert comes to visit me every now and then.

Robert ara sıra beni ziyarete gelir.

Special counsel Robert Mueller has delivered his final report.

Özel avukat Robert Mueller son raporunu teslim etti.

Robert does not know how to spell 'crème brûlée'.

Robert 'krem brûlée'nin nasıl telaffuz edileceğini bilmiyor.

He named his son Robert after his own father.

Oğlu Robert'a kendi babasının adını verdi.

My name is Robert, but everyone calls me Bob.

Benim adım Robert ama herkes bana Bob der.

Robert broke off in the middle of his phone call.

Robert telefon konuşmasının ortasında kırılıp ayrıldı.

Robert Smith is the singer of the group The Cure.

Robert Smith The Cure grubunun solistidir.

My name is Robert, but you can call me Bob.

Benim adım Robert ama sen bana Bob diyebilirsin.

Robert used to help his father in the store on weekends.

Robert hafta sonlarında dükkânda babasına yardım ederdi.

My name is Robert, so they call me Bob for short.

Benim adım Robert, bu nedenle bana kısaca Bob derler.

Yesterday I went to see Robert, whose father is a pilot.

Dün Robert'i görmeye gittim, hani babası pilot olan.

John and Robert spent their vacations at Martha’s Vineyard with their families.

John ve Robert tatillerini aileleriyle birlikte Martha's Vineyard'da geçirdiler.

Robert was so busy he had to turn down an invitation to play golf.

Robert o kadar meşguldu ki golf oynamak için bir daveti geri çevirmek zorunda kaldı.

"Here's the Robert's reply." "You mean Robert's?" "No, it's the Robert. There's only one."

"İşte Robert'in cevabı." "Robertlerin demek istiyorsun?" "Hayır, Robert. Sadece bir tane var."

- Blues singer and guitarist Robert Johnson would have been 100 years old on May 8th of 2011 if he hadn't died when he was 27 years old.
- Blues singer and guitarist Robert Johnson would've been 100 years old on May 8th of 2011 if he hadn't died when he was 27 years old.

Blues şarkıcısı ve gitarist Robert Johnson 27 yaşındayken ölmeseydi, 8 Mayıs 2011'de yüz yaşında olacaktı.

In 1981, the United States launched the Space Shuttle Columbia, the first reusable manned spacecraft. It was piloted by Robert Crippen and commanded by John Young.

1981 yılında, Amerika Birleşik Devletleri ilk yeniden kullanılabilir insanlı uzay aracı Uzay Mekiği Columbia'yı fırlattı. Robert Crippen tarafından yönetilmiş ve John Young tarafından komuta edilmiştir.