Translation of "Risky" in Turkish

- It's too risky.
- It is too risky.

Bu çok riskli.

But it's risky.

Ama bu iş riskli.

This seems risky.

Bu riskli görünüyor.

It'll be risky.

Riskli olacak.

Isn't that risky?

Riskli değil mi?

It's very risky.

Bu çok riskli.

That was risky.

O riskliydi.

That's too risky.

Bu çok riskli.

It's a risky proposition.

Bu riskli bir öneri.

It's a risky plan.

Bu riskli bir plan.

It could be risky.

Bu riskli olabilir.

It might be risky.

O riskli olabilir.

It was pretty risky.

- Oldukça tehlikeliydi.
- Oldukça riskliydi.

That would be risky.

Bu riskli olurdu.

That's a risky strategy.

O riskli bir strateji.

This is very risky.

Bu çok riskli.

That sounds very risky.

O çok riskli geliyor.

This investment is risky.

Bu yatırım risklidir.

- It was dangerous.
- That was risky.
- It was risky.
- That was dangerous.

O riskliydi.

This is risky and dangerous.

- Bu riskli ve tehlikeli.
- Bu; risklidir ve tehlikelidir.

Don't you think it's risky?

Onun riskli olduğunu düşünmüyor musun?

I think it's too risky.

Sanırım o çok fazla riskli.

He underwent a risky operation.

O riskli bir ameliyat geçirdi.

That seems risky to me.

Bu bana riskli görünüyor.

Forget it. It's too risky.

Unut gitsin. O çok riskli.

Doing that is too risky.

Onu yapmak çok riskli.

It's going to be risky.

Bu riskli olacak.

That's a pretty risky job.

Bu oldukça riskli bir iş.

- It'll be risky to do that.
- It's going to be risky to do that.

Bunu yapmak riskli olacak.

That's a risky thing to do.

Bu yapmak için riskli bir şey.

I know it's a risky business.

Bunun riskli bir iş olduğunu biliyorum.

Doing that would be too risky.

Bunu yapmak çok riskli olurdu.

- It would've been risky to do that.
- It would have been risky to do that.

Onu yapmak riskli olurdu.

[Bear] Both of these options are risky.

İki seçenek de riskli.

I don't want to do anything risky.

Risk almak istemiyorum.

That was a risky thing to do.

- O, yapmak için riskli bir şeydi.
- Yapması riskli bir şeydi.

I didn't want to do anything risky.

Riskli herhangi bir şey yapmak istemedim.

Causing them to fall prey to risky behaviors.

ve riskli davranışların kurbanı olmalarına neden oluyor.

I warn you, the thing is pretty risky.

Seni uyarıyorum, o şey oldukça riskli.

That was a very risky thing to do.

- O, yapmak için çok riskli bir şeydi.
- Yapılması çok riskli bir şeydi.

It may prove to be a risky adventure.

Riskli bir macera olduğunu kanıtlayabilir.

I think doing that would be too risky.

Sanırım bunu yapmak çok riskli olurdu.

- It'll probably be risky for you to do that.
- It's probably going to be risky for you to do that.

Bunu yapman muhtemelen riskli olacak.

I feel it's a tad risky to do that.

Bunu yapmanın biraz riskli olduğunu hissediyorum.

- Tom said it was too risky to go there alone.
- Tom said that it was too risky to go there alone.

Tom, oraya yalnız gitmenin çok riskli olacağını söyledi.

Then, he successfully exits all 126 risky transactions he made.

Derken, yaptığı 126 riskli işlemin tamamından başarılı şekilde çıkıyor

They took on whatever crazy risky projects they felt like!

Canlarının istediği çok riskli her hangi projeye girdiler.

… But his most risky move was announced in November 2016.

Ama bundan ayrı olarak, Modi'nin en riskli hamlesi Kasım 2016'da oldu.

The directors were reluctant to undertake so risky a venture.

Yönetim kurulu üyeleri çok riskli bir girişimi üstlenmeye isteksiz.

Would you like to take part in this risky experiment?

Bu tehlikeli deneye katılmak ister misiniz?

It is risky for you to go into that area alone.

Senin tek başına oralara gitmen risklidir.

It's too risky to fight them at a place they choose.

Onların seçtikleri bir yerde onlarla dövüşmek çok riskli.

Taking slaves from Africa to the United States was very risky.

Köleleri Afrika’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne getirmek çok riskliydi.

- Tom thought what Mary asked him to do was way too risky.
- Tom thought that what Mary asked him to do was way too risky.

Tom Mary'nin onun yapmasını istediği şeyin çok riskli olduğunu düşündü.

- Tom said that he thought it was a tad risky to do that.
- Tom said that he thought that it was a tad risky to do that.
- Tom said he thought that it was a tad risky to do that.

Tom bunu yapmanın biraz riskli olduğunu düşündüğünü söyledi.

- Tom said that he thought that it was a little risky to do that.
- Tom said he thought that it was a tad risky to do that.
- Tom said he thought that it was a little risky to do that.

Tom bunu yapmanın biraz riskli olduğunu düşündüğünü söyledi.

Investments that are risky and opaque have become more and more popular.

yatırım yaptırmaktan para kazandıran şirketler popüler oldu.

I think it's a little risky to do that without some help.

Sanırım biraz yardım olmadan onu yapmak biraz riskli.

It was too risky, so I decided not to try doing it.

Çok riskliydi, bu yüzden onu yapmaya çalışmamaya karar verdim.

It's risky for you to go after him on your day off.

İzin gününde onun peşine düşmen riskli.

risky decree that allowed any foreigner, regardless of their religion, to make real estate investments.

tüm yabancıların emlak yatırımı yapmasına izin veren riskli bir kararnameyi onayladı.

[Bear] Eating in the wild is always risky, and now we're in a spot of trouble.

Vahşi doğada bir şey yemek her zaman risklidir ve şimdi başımız belada.