Translation of "Risks" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Risks" in a sentence and their turkish translations:

- It's not without risks.
- It isn't without risks.

O risksiz değil.

He took risks.

O, riskleri aldı.

Tom took risks.

Tom risk aldı.

She took risks.

O, riskleri aldı.

Mary took risks.

Mary riskleri aldı.

We took risks.

Biz riskleri aldık.

They took risks.

Onlar riskleri aldı.

There were risks.

Riskler vardı.

I took risks.

Risk aldım.

There are risks.

Riskler var.

Don't run risks.

Risk almayın.

We take risks.

Biz kendimizi tehlikeye atarız.

The risks start multiplying.

riskler katlanmaya başlıyor.

What are the risks?

Riskler neler?

Gamblers enjoy taking risks.

Kumarbazlar risk almayı severler.

I understand the risks.

Ben riskleri anlıyorum.

He understands the risks.

O, riskleri anlar.

She understands the risks.

O, tehlikeleri anlar.

You understand the risks.

Sen riskleri anlıyorsun.

Tom knew the risks.

Tom riskleri biliyordu.

Aren't there any risks?

Herhangi bir risk yok mu?

I knew the risks.

Ben riskleri biliyordum.

Those are the risks.

- Bunlar risktir.
- Riskler bunlardır.

Only fools take risks.

Sadece aptallar risk alır.

Tom knows the risks.

Tom riskleri bilir.

There are enormous risks.

Büyük riskler var.

Are there any risks?

Herhangi bir risk var mı?

Don't take unnecessary risks.

Gereksiz risk alma.

Tom understands the risks.

Tom riskleri anlıyor.

Tom understood the risks.

Tom riskleri anladı.

I hate taking risks.

Risk almaktan nefret ederim.

We know the risks.

Biz riskleri biliyoruz.

I know the risks.

Riskleri biliyorum.

- Tom doesn't like taking risks.
- Tom doesn't like to take risks.

Tom risk almaktan hoşlanmaz.

He doesn't understand the risks.

O, riskleri anlamıyor.

She doesn't understand the risks.

O riskleri anlamıyor.

I'm aware of the risks.

Risklerin farkındayım.

You took risks, didn't you?

Riskleri aldın, değil mi?

We're aware of the risks.

Risklerin farkındayız.

Tom doesn't understand the risks.

Tom tehlikeleri anlamıyor.

I don't take needless risks.

Ben gereksiz riskler almam.

You took some unnecessary risks.

Bazı gereksiz riskler aldın.

There are no health risks.

Hiçbir sağlık riski yok.

We both knew the risks.

Her ikimiz de riskleri biliyorduk.

The risks are too great.

Riskler çok büyük.

Tom knew there were risks.

Tom riskler olduğunu biliyordu.

Don't take any unnecessary risks.

Gereksiz riskler alma.

Any surgical procedure carries risks.

Herhangi bir cerrahi işlem risk taşır.

- Both Tom and Mary knew the risks.
- Tom and Mary both knew the risks.

Tom ve Mary ikisi de riskleri biliyordu.

And we take those risks seriously.

ve bu riskleri ciddiye alırız.

[Eleuterio] We didn't mind taking risks.

Risk almaktan çekinmiyorduk.

I don't want to take risks.

Riskleri almak istemiyorum.

Tom doesn't want to take risks.

Tom risk almak istemiyor.

I want to avoid unnecessary risks.

Gereksiz risklerden kaçınmak istiyorum.

He who risks not gains not.

Emek olmadan yemek olmaz.

I'm aware of the risks involved.

İlgili risklerin farkındayım.

Are you aware of the risks?

Risklerin farkında mısın?

Tom knew of the risks beforehand.

Tom önceden riskleri biliyordu.

Adrenaline junkies love taking extreme risks.

- Adrenalin aşıkları aşırı riskler almayı sever.
- Adrenalin tutkunları aşırı risk almaya bayılır.

We take risks all the time.

Biz her zaman risk alırız.

I'm well aware of the risks.

Risklerin farkındayım.

Tom is aware of the risks.

Tom risklerin farkındadır.

Tom was aware of the risks.

Tom risklerin farkındaydı.

Both Tom and Mary took risks.

Hem Tom hem de Mary risk aldılar.

- I don't like to run a risk.
- I hate taking risks.
- I don't like taking risks.

Risk almaktan hoşlanmam.

To take the interpersonal risks of learning.

bazı iş yerleri var.

Which prevented them from taking more risks.

ki bu da daha çok risk almalarına engel oldu.

We face risks whichever way we turn:

Hangi yöne dönsek risk faktörü var:

To explain the risks is very important.

Riskleri açıklamak çok önemlidir.

Tom knew the risks when he volunteered.

Tom gönüllü olduğunda riskleri biliyordu.

Do you know what the risks are?

Risklerin ne olduğunu biliyor musun?

In his opinion, there are few risks.

Ona göre, çok az sayıda risk var.

Taking unnecessary risks is pushing your luck!

Gereksiz riskler almak şansını zorluyor!

We didn't need to take those risks.

Bu riskleri almamıza gerek yoktu.

We have to live with these risks.

Bu risklerle yaşamak zorundayız.

What kind of risks did I take?

- Ne riskleri aldım?
- Ne gibi riskler aldım?

All the risks are already in these programs

zaten bütün riskler bu programlarda da var

And if you're willing to take some risks,

eğer bazı riskler almaya,

She is not scared of taking big risks.

Büyük riskler almaktan korkmuyor.

We can't afford to take risks like that.

Öyle risk almayı göze alamayız.

Tom told us that he knew the risks.

Tom bize riskleri bildiğini anlattı.

Our aim is to forestall all those risks.

Amacımız tüm bu riskleri önlemektir.

Chris risks falling behind in the science class.

Chris fen dersinde geriye düşme riskinde.

Obesity increases risks of diabetes and heart disease.

Obezite, diyabet ve kalp hastalığı riskini arttırır.

Sami had to be prepared to take risks.

Sami risk almak için hazırlanmak zorundaydı.

- Tom says he isn't willing to take any risks.
- Tom says that he isn't willing to take any risks.

Tom, herhangi bir risk almayı istemediğini söyledi.

- Explaining the risks is very important.
- To explain the risks is very important.
- It's extremely important to explain the danger.

Riskleri açıklamak çok önemli.

Are you sure you understand what the risks are?

Risklerin ne olduğunu anladığına emin misin?

These fragile items must be insured against all risks.

Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır.

It's very important to explain the risks to Tom.

Riskleri Tom'a açıklamak çok önemli.

The easier it became for them to continue taking risks.

risk almaya devam etmeleri bir o kadar kolaylaşıyor olmasıydı.

It is also a firm which is facing many risks.

aynı zamanda birçok riskle karşı karşıya olan bir firma olması

In order to do that, you have to take risks.

- Onu yapmak için, risk almak zorundasın.
- Bunu yapmak için riskler almak zorundasın.

We all knew what the risks were when we volunteered.

Gönüllü olduğumuzda risklerin ne olduğunu hepimiz biliyorduk.

People who never take risks have never had any problems.

Risk almayan insanların, hiç problemi olmazdı.

In order to achieve that, you'll have to take risks.

Onu başarmak için kendini tehlikeye atmak zorunda kalacaksın.

I'm not saying that we do not need to communicate risks,

Riskleri dile getirmememiz gerektiğini,