Examples of using "Residence" in a sentence and their turkish translations:
bu karınca rezidansı
Burası Tom'un ikametgahı mı?
işte rezidans deyince gözünüzün önüne rezidans geldi gerçekten ama
Merhaba. Bu Gotoların evi mi?
O Jamaika'da oturma izni aldı.
Son ev Tom'un konutuydu.
Eğer evinizi değiştirirseniz bize bildirin.
Sami işe gitmek için ikametinden ayrıldı.
deyim yerindeyse farklı bu müteahhit gibi rezidans yapıyor
Başbakan zaten ikamet ettiği kentte oy kullandı.
İnsanlar yerleşmek için Uruguay'ı tercih etmiyorlar çünkü
Oturma iznine ihtiyacım yok, çünkü ben İzlandalıyım.
Leyla ev hapsindeydi ve evini izinsiz terk edemezdi.
Birkaç defa Bay Yamada'nın evini aradım fakat hiç kimse telefona cevap vermedi.