Examples of using "Refugees'" in a sentence and their turkish translations:
Mülteciler hoş geldiler.
Mülteciler açlığa karşı mücadele ettiler.
Mülteciler köprünün altında saklandı.
Mülteciler ölümden kıl payı kurtuldular.
Mültecilerin hikayeleri yürek parçalayıcıdır.
Sayıları giderek artan iklim mültecileri de görüyorum.
Mültecilere battaniye sağladık.
Mülteciler fiziksel ve duygusal olarak acı çekti.
Afrikadaki mülteciler yardım arıyorlar.
Hayatta kalan mültecilerin özgürlük gözünde tütüyor.
ve her türden eziyet ve işkenceden kaçan
sınırlarımızda yardım arayan mülteciler olmak üzere
yasalarımızdan tüm insanların insanlık onuruna saygılı olmasını talep etmeliyiz.
gelir eşitsizliği, mülteci sorunu, ırkçılık gibi konularda
Örgüt, mültecilere yiyecek sağladı.
Mülteciler ülkeden çıkarıldı.
Birçok mülteci Avrupa'ya ulaşmaya çalışıyor.
Göçmenlerin çoğu savaş mültecileri.
Dört milyondan daha fazla Suriyeli mülteci.
Mülteciler arasında çok sayıda çocuk vardır.
Askerler mültecilere gıda dağıtıyorlar.
Yiyecekler ve battaniyeler mültecilere verildi.
O tekne Kübalı mültecilerle doluydu.
Elçilik, yabancı mültecilere siyasi sığınmayı reddetti.
Mülteciler ülkenin dört bir yanından içeri girdiler.
Mülteciler yeni ülkelerinde güvenli hissetti.
ama bu diğer mültecileri de etkiliyor.
Sonuç şu; ABD çoğu kez mültecileri sınır dışı edip
Mülteciler dar, bakımsız arka sokakta yaşıyordu.
Birçok mülteci, Avrupa'ya ulaşmak için hayatlarını tehlikeye attı.
Dünyada mülteci sayısı giderek artmaktadır.
Mülteciler çölde 18 saatlik yürüyüşe dayandılar.
100.000 tane Vietnamlı mülteci bir sorun olmazdı.
sınırımıza gelmesini engelleyeceğine inandırmaya çalışıyor.
Sınır geçişi insanlarla doluydu, onların çoğu mültecilerdi.
O kamptaki mülteciler bir aydır kıt kanaat geçinmektedirler.
Türkiye dört milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyor ve onlardan bir kısmını Suriye'nin kuzeyinde kontrolünü sağlayacağı bölgelere yeniden yerleştirmeyi planlıyor.