Translation of "Possessed" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Possessed" in a sentence and their turkish translations:

She's possessed.

O deli.

Tom is possessed.

Tom cinli.

Sami possessed a firearm.

Sami'nin bir ateşli silahı vardı.

He possessed a good memory.

O iyi bir belleğe sahipti.

He is possessed by jinnis.

- Cinlenmiş.
- Onu cin çarpmış.

She is possessed by a devil.

- O bir cin tarafından ele geçirilmiş.
- İçine şeytan girmiş.

She thought that her daughter was possessed.

O, kızının cinlenmiş olduğunu düşünüyordu.

He seems to be possessed with idle fancies.

O, boş fantezilere sahip gibi görünüyor.

He possessed a large house and two cars.

O, büyük bir ev ve iki arabaya sahipti.

Sami's body was possessed by some evil spirit.

Sami'nin bedeni birtakım kötü ruhlar tarafından ele geçirilmişti.

- Tom successfully convinced many people that he possessed paranormal powers.
- Tom successfully convinced many people he possessed paranormal powers.

- Tom, çoğu insanı başarıyla paranormal güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom, çoğu insanı başarıyla normal ötesi güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom, çoğu insanı paranormal güçleri olduğuna başarıyla ikna etti.
- Tom, paranormal güçleri olduğuna çoğu insanı başarıyla ikna etti.
- Tom, çoğu kişiyi başarıyla paranormal güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom, çoğu kişiyi başarıyla normal ötesi güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom, birçok kişiyi başarıyla normal ötesi güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom, birçok kişiyi normal ötesi güçleri olduğuna başarıyla ikna etti.
- Tom, normal ötesi güçleri olduğuna birçok kişiyi başarıyla ikna etti.

Some ultrahealthy human who possessed not a single flaw

ufacık bir noksanlığı dahi olmayan ultra sağlıklı bir insan,

She seems to be possessed by an evil spirit.

O kötü bir ruh tarafından ele geçirilmiş gibi.

Tom thinks that his computer is possessed by an evil spirit.

Tom, bilgisayarının kötü bir ruh tarafından ele geçirildiğini düşünüyor.

Napoleon also discovered that his chief of staff  possessed immense personal qualities – a heroic  

Napolyon ayrıca, genelkurmay başkanının muazzam kişisel niteliklere sahip olduğunu keşfetti -

That girl is so beautiful that she attracts even the most self-possessed men.

O kız o kadar güzel ki kendine en hakim erkekleri bile çekiyor.

The person who wrote that book is possessed of both humour and wit, isn't he?

O kitabı yazan kişi hem mizah hem de ince espriye sahiptir, değil mi?

- He once possessed much land.
- He once had a lot of land.
- He once owned a lot of land.

Bir zamanlar onun bir sürü arazisi vardı.