Examples of using "Plums" in a sentence and their turkish translations:
Sabine eriklere bayılır.
Bu erikler olgun.
Erikler olgunlaşmıştı.
Kaç tane erik var?
yaklaşık iki bin çeşit erik
erik ağaçlarından erik toplardık
Umeshu erikten yapılmış bir Japon likörüdür.
Bahçede, elma ağaçları, erikler, kirazlar, ahududu, bektaşi üzümü ve kuş üzümü vardır.
Tom eve kendi topladığı bir sepet dolusu erik getirdi.
Benim kahvaltım genellikle sütlü kahve, bir parça ekmek ve reçel, küçük bir muz, bir dilim portakal ve birkaç kurutulmuş erikten oluşur.