Examples of using "Pity" in a sentence and their turkish translations:
- Yazık.
- Ne yazık!
Bana merhamet et.
Çok yazık.
Bu bir merhamet.
Ne yazık ki gelemezsin.
yaralı ve güvensiz hissetmek yerine
Bana merhamet göster.
- Bize merhamet et!
- Acı bize!
Kahretsin, ne yazık!
Tom merhamet istemiyor.
Ben merhamet istemedim.
Merhamet istemiyorum.
Ne yazık ki gelemezsin.
Sevgi ile merhameti asla karıştırmayın.
Bana acı.
O bizim için acıma hissetti.
En ufak bir merhametten bile yoksundur.
Bu bir acıma olur.
Ben merhametini istemiyorum.
O ona acıdı.
Tom, Mary'nin merhametini istemez.
Tom, Mary'ye acıdı.
Tom'un acımasını istemiyorum.
Gelememeniz çok üzücü.
Ne yazık ki Tom burada değil.
İnsanlar yetime acıdı.
Ne yazık ki her şeyi mahvettin.
Ben çocuk için merhamet hissettim.
Tom insanların ona merhamet etmesini istiyor.
Ne yazık ki biz kalamayız.
Biz bütün bu evsiz göçmenlere merhamet ediyoruz.
Birisi öldüğünde çok yazık.
- Ne yazık ki o gelemiyor.
- Ne yazık ki o gelemez!
Tom'un yüzü acıma doluydu.
- Tom'un gelememesi çok kötü.
- Tom'un gelemiyor olması ne kadar kötü!
Ne yazık ki dans etmeyi bilmiyorsun!
- Gitmek zorunda olman çok kötü.
- Ne yazık ki gitmek zorundasın.
Ne yazık ki Tom gelemeyecek.
Tom'un kendine acımak için zamanı yoktu.
Ne yazık ki Tom gidiyor.
İnsanların bana acımasını istemiyorum.
Ne yazık ki bize katılamazsın.
- Gelememen çok kötü.
- Ne yazık, gelemiyorsun.
Ne yazık ki dans etmeyi bilmiyorsun.
Ne yazık ki o onunla evlenemez.
Ne yazık ki o onunla evlenemez.
Tom için üzülüyorum.
Sanırım maalesef o yalan söyledi.
- Gitmek zorunda olman çok kötü.
- Ne yazık ki gitmek zorundasın.
- Bir bahçemin olmaması ne yazık.
- Ne yazık ki bir bahçem yok.
Ne yazık ki o gelemiyor.
Tom'un çok genç ölmesi üzücü.
Ne yazık ki Tom bugün bizimle değil.
Onu bilmemen üzücü.
Haline acıyorum seni zavallı kadın!
Ne yazık ki bizimle seyahat edemezsiniz.
Bana inanmaman çok üzücü.
Gelemiyor olmanız ne kötü!
Ne yazık ki o çok genç öldü.
Çok genç ölmesi üzücü.
Tom hakkında daha fazla bilmemen çok üzücü.
Ne yazık ki Fransızcayı daha iyi anlamıyorum.
Böylesine bir aptal için hiç acımam yok.
Ne yazık ki Tom bizimle gelemiyor.
İnsanlar onlara acıdığında engelli insanlar buna katlanamaz.
Ne yazık ki Tom bugün buraya gelemedi.
Ne yazık ki onu görmedim.
Ne yazık ki o bana daha önce söylemedi.
Yazık Tom bizim partimize gelemiyor.
Ne yazık ki sen ve Tom arkadaş değilsiniz.
Ne yazık ki Tom ve Mary arkadaş değil.
Partiye gelememen üzücü bir durum.
Ne yazık ki Tom bunu nasıl yapacağını bilmiyor.
Ne yazık ki Mary mizah duygusuna sahip değil.
Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.
Çok yazık, şarkıcı çok genç yaşta öldü.
Bunu bilmemen çok kötü.
Ne yazık ki hepimiz Tom kadar güvenilir değiliz.
Ne yazık ki Tom'u bize yardım ettiremeyiz.
Katlandıkları şey için sadece acıma hissedebilirim.
Ben ona acıdım ve parayı ona ödünç verdim.
Ne yazık ki Tom bizimle kamp yapmaya gidemedi.
Ne yazık ki bunu o zaman anlamadık.
Ne yazık ki o onunla evlenemez.
Bulamazsak yazık olacak.
Ne yazık ki Tom bugün bizimle olamayacak.
Tom'un partimize gelememesi ne kadar kötü.
Onun böyle bir fırsatı kaçırması üzücü bir durum.
- Mizah duygusunun olmaması çok yazık.
- Ne yazık ki onun espri anlayışı yok.
Ne yazık ki Bay Mori bizi görmeye gelemiyor.
Eğer şimdi vazgeçersen büyük bir yazık olur.
Ne yazık ki bunun hepsini yanımıza alamayız.
Ne yazık ki partimize gelemedi.
Fırsatımız varken Tom'u ziyaret etmememiz ne kötü.
Onun öyle kötü sağlık içinde olmak zorunda olması üzücü bir durum.