Translation of "Parked" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Parked" in a sentence and their turkish translations:

- Tom's double-parked.
- Tom is double-parked.

Tom çift sıra park etti.

I'm double-parked.

Ben iki sıra park ettim.

You're double-parked.

Çifte park etmişsiniz.

You're parked illegally.

Hatalı park etmişsiniz.

I parked around back.

Arka tarafa park ettim.

I'm parked over there.

Oraya park ettim.

Layla parked her car.

Leyla arabasını park etti.

Tom parked his car.

Tom arabasını park etti.

- The car is not illegally parked.
- The car isn't illegally parked.

Araba yasa dışı park edilmez.

- Tom's car is parked out front.
- Tom's car's parked out front.

Tom'un arabası önde park edilir.

- I must have parked my car elsewhere.
- I must've parked my car elsewhere.
- I must've parked my car somewhere else.
- I must have parked my car somewhere else.

- Arabamı başka bir yere park etmiş olmalıyım.
- Arabamı başka yere park etmiş olmalıyım.

You're parked in my space.

Benim yerime park etmişsin.

You've parked in my space.

Sen benim yerime park ettin.

Tom's car is parked outside.

Tom'un arabası dışarıda park edilmiş.

Tom parked across the street.

Tom caddenin karşısında park etti.

Tom is still parked outside.

Tom hala dışarıda park ediyor.

You're parked in my spot.

Benim yerime park ettin.

I'm parked around the corner.

Ben köşede park ettim.

I'm parked across the street.

Ben caddenin karşı tarafında park ettim.

Someone parked in my spot.

Biri benim yerime park etmiş.

Tom parked his car nearby.

Tom arabasını yakına park etti.

Tom's car's parked over there.

Tom'un arabası karşıda park edilmiştir.

Tom parked behind Mary's car.

Tom Mary'nin arabasının arkasında parketti.

Tom parked behind his house.

Tom evinin arkasına parketti.

Tom parked around the corner.

Tom köşede parketti.

My car is parked outside.

Arabam dışarıda parkedilmiş.

Tom's car was parked outside.

Tom'un arabası dışarıda park edilmişti.

Where is the car parked?

Araba nerede park ediyor?

Layla parked at the lake.

Leyla göl yakınına park etti.

My car's parked over there.

Arabam oraya park etti.

My car's parked out front.

Arabam önde parketti.

Sami parked around the corner.

Sami köşeye park etti.

I parked behind the building.

Binanın arkasına park ettim.

- Tom parked the car.
- Tom is parking the car.
- Tom parked his car.

Tom arabayı park etti.

Their car is parked near ours.

Onların arabası bizimkine yakın park edilir.

My car is parked out front.

Arabam önde park edilir.

Tom is parked across the street.

Tom caddenin karşısında park etmiş.

Tom's truck is parked over there.

Tom'un kamyonu oraya park edilmiş.

There's a BMW parked out front.

Dışarıda ön tarafta park edilmiş bir BMW var.

Your car shouldn't be parked here.

Araban buraya park edilmemeli.

The car's parked opposite that building.

Araba o binanın karşısına park edilmiş.

Do you remember where we parked?

Nereye park ettiğimizi hatırlıyor musun?

Tom parked in his usual spot.

Tom her zamanki yerine parketti.

Tom parked right behind Mary's car.

Tom Mary'nin arabasının sağ arkasına park etti.

I parked my car behind Tom's.

Arabamı Tom'unkinin arkasına park ettim.

I parked my car over there.

Arabamı oraya park ettim.

Tom's van is parked over there.

Tom'un kamyoneti oraya park edildi.

Tom's car is parked over there.

Tom'un arabası oraya park edildi.

Tom and Mary parked their car.

Tom ve Mary arabalarını park ettiler.

I parked Tom's car for him.

Tom'un arabasını onun için park ettim.

Tom parked his car over there.

Tom arabasını oraya park etti.

She parked in her usual spot.

O klasik park yerine parketti.

- Tom asked me where my car was parked.
- Tom asked where my car was parked.

Tom arabamın nereye park edildiğini sordu.

He parked his car behind the building.

O, arabasını binanın arkasına parketti.

Ask him where he parked his car.

Ona arabasını nereye park ettiğini sor.

I parked my car by the gate.

Arabamı kapının yanına park ettim.

This isn't where I parked my car.

Bu, arabamı park ettiğim yer değil.

Is that Tom's car parked out front?

Ön tarafta park edilmiş Tom'un arabası mı?

I parked my car next to yours.

Ben arabamı seninkinin yanına park ettim.

My car is parked in the alley.

- Arabam dar sokakta park edilir.
- Arabam ara sokakta park halinde.

Tom's car is parked in the driveway.

Tom'un arabası özel araba yoluna park ediliyor.

My car is parked down the street.

Arabam caddede park edilir.

Tom parked his car behind the building.

Tom arabasını binanın arkasına park etti.

I knew I shouldn't have parked here.

Buraya park etmemiş olmam gerektiğini biliyordum.

Tom's car is still parked out front.

Tom'un arabası hâlâ ön tarafta park ediliyor.

Tom parked the car behind Mary's house.

Tom arabayı Mary'nin evinin arkasına park etti.

I wonder where Tom parked the car.

Tom'un arabayı nereye park ettiğini merak ediyorum.

He parked his car beside the sidewalk.

O, arabasını kaldırımın yanına park etti.

My car is parked across the street.

Arabam caddenin karşı tarafına park edilir.

There are some police cars parked outside.

Dışarıda park edilmiş bazı polis arabaları var.

There's a convertible parked in the drive.

Araba yolunda park etmiş bir konvertibl var.

Ask Tom where he parked his car.

Tom'a arabasını nereye park ettiğini sor.

Tom parked in front of the building.

Tom binanın önünde park etti.

Tom parked his car behind Mary's house.

Tom arabasını Mary'nin evinin arkasına park etti.

Tom parked his car and got out.

Tom arabasını parketti ve indi.

Tom parked his car in the garage.

Tom arabasını garaja park etti.

I wonder where Tom parked his car.

Tom'un arabasını nereye park ettiğini merak ediyorum.

Tom parked his car in the driveway.

Tom arabasını araba yolunda parketti.

Tom's car isn't where he parked it.

Tom'un arabası, park ettiği yerde değil.

Tom's car is still parked out back.

Tom'un arabası hala dışarıda park edilmiş durumda.

This is where Sami's car was parked.

Burası Sami'nin arabasının park edildiği yer.

This is where Tom's car was parked.

Bu, Tom'un arabasının park edildiği yer.

Layla and Sami parked at the lake.

Leyla ve Sami göle park ettiler.

My car is parked next to Tom's.

Arabam Tom'unkinin yanında park etti.

My car isn't where I parked it.

Arabam park ettiğim yerde değil.

Tom's car is parked next to Mary's.

Tom'un arabası Mary'ninkinin yanında park edilir.

I parked in the wrong parking space.

Yanlış park yerinde park ettim.

Sami parked his car in the driveway.

Sami arabasını garaj yoluna park etti.

Sami's car was parked in Layla's driveway.

Sami'nin arabası Leyla'nın özel araba yoluna park edildi.

Tom parked his car next to Mary's.

Tom arabasını Mary'ninkinin yanına park etti.

You're parked in my spot, aren't you?

Benim yerime park ettin, değil mi?

Tom parked the car on the verge.

Tom arabayı yolun kenarına çekti.

- Dozens of cars are parked in the parking lot.
- Dozens of cars are parked in the car park.

Otoparkta düzinelerce araba park etmişti.

Why is Tom's car parked in our driveway?

Niçin Tom'un arabası bizim özel araba yolumuza park ediliyor?

Tom isn't sure where Mary parked her car.

Mary'nin arabasını nereye park ettiğinden Tom emin değil.

I saw Tom's car parked outside the warehouse.

Tom'un arabasını deponun dışına park edilmiş gördüm.

Tom parked his car and opened the trunk.

Tom arabasını park etti ve bagajı açtı.

I can't remember where I parked my car.

Arabamı nereye park ettiğimi hatırlayamıyorum.