Translation of "Pair" in Turkish

What a pair!

- Ne ikili ama!
- Ne çift ama!

Two is a pair.

İki bir çifttir.

Buy one pair of glasses, get the second pair for free

Bir gözlük alana ikincisi bedava.

These teacups make a pair.

Bu çay fincanları bir çift yapar.

- Tom put on a pair of shades.
- Tom put on a pair of sunglasses.

Tom bir güneş gözlüğü taktı.

- I got a pair of new shoes.
- I got a new pair of shoes.

- Ben de yeni bir çift ayakkabı var.
- Yeni bir çift ayakkabım var.

- He bought a new pair of gloves.
- He bought a pair of new gloves.

O bir çift yeni eldiven satın aldı.

- These are my favorite pair of shoes.
- This is my favorite pair of shoes.

Bunlar benim gözde ayakkabılarım.

- I bought a new pair of glasses.
- I got a new pair of glasses.

Yeni bir gözlük aldım.

I rented a pair of skis.

Bir çift kayak kiraladım.

I bought a pair of shoes.

Bir çift ayakkabı aldım.

These are another pair of shoes.

- Bunlar bir çift ayakkabı daha.
- Bunlar bir çift pabuç daha.

I bought a pair of boots.

Bir çift bot aldım.

He bought a pair of shoes.

O bir çift ayakkabı satın aldı.

She bought a pair of boots.

O, bir çift çizme aldı.

I've got a pair of sunglasses.

Benim güneş gözlüğüm var.

I want a pair of gloves.

Bir çift eldiven istiyorum.

She works as an au pair.

- O bir au pair olarak çalışır.
- O yurt dışında bir dadı olarak çalışıyor.

I bought a pair of sunglasses.

Bir güneş gözlüğü aldım.

I bought a pair of scissors.

Bir makas satın aldım.

I bought a pair of earrings.

Bir çift küpe aldım.

I bought a pair of gloves.

Ben bir çift eldiven aldım.

I need a pair of scissors.

Bir makasa ihtiyacım var.

I need a pair of pliers.

Bir penseye ihtiyacım var.

I have a pair of shoes.

Bir çift ayakkabım var.

I have a pair of mittens.

Bir çift tek parmak eldivenim var.

I bought new pair of gloves.

- Yeni eldiven çifti satın aldım.
- Yeni bir çift eldiven aldım.

I'll buy a pair of scissors.

Bir makas alacağım.

I'll buy a pair of shoes.

Bir ayakkabı satın alacağım.

Which pair of shoes is Tom's?

Tom'un ayakkabıları hangisi?

Tom bought a pair of gloves.

Tom bir çift eldiven aldı.

Tom bought a pair of socks.

Tom bir çift çorap satın aldı.

Tom bought a pair of pants.

Tom bir pantolon satın aldı.

Tom bought a pair of jeans.

Tom bir kot pantolon aldı.

Pack an extra pair of socks.

Fazladan bir çift çorap al.

- Tom bought a pair of earrings for Mary.
- Tom bought Mary a pair of earrings.

Tom, Mary için bir çift küpe satın aldı.

Nancy wants a pair of red shoes.

Nancy bir çift kırmızı ayakkabı istiyor.

I need a good pair of sunglasses.

İyi bir çift güneş gözlüğüne ihtiyacım var.

I've bought myself a pair of shoes.

Bana bir çift ayakkabı aldım.

Tom rented a pair of ice skates.

Tom bir çift buz pateni kiraladı.

I must buy a pair of shoes.

Bir çift ayakkabı almalıyım.

He bought a new pair of gloves.

O yeni bir çift eldiven aldı.

I got a pair of new shoes.

Ben yeni bir çift ayakkabı aldım.

I made you a pair of mittens.

Sana bir çift eldiven yaptım.

Tom needs a new pair of shoes.

Tom'un yeni bir ayakkabıya ihtiyacı var.

Tom bought a new pair of sunglasses.

Tom yeni bir güneş gözlüğü aldı.

I need a pair of new shoes.

Bir çift yeni ayakkabıya ihtiyacım var.

Tom wore an old pair of shoes.

Tom eski bir ayakkabı giydi.

Father bought me a pair of gloves.

Babam bana bir çift eldiven aldı.

She got a new pair of glasses.

O yeni bir çift gözlük aldı.

I bought a new pair of glasses.

Yeni bir gözlük aldım.

I have a new pair of socks.

Yeni bir çift çorabım var.

I bought a pair of leather gloves.

Bir çift deri eldiven aldım.

I bought a pair of leather shoes.

Ben bir çift deri ayakkabı satın aldım.

Tom bought a new pair of boots.

Tom yeni bir çift bot aldı.

This pair of shoes doesn't fit me.

Bu ayakkabılar bana uymuyor.

Do you have a pair of tweezers?

Bir cımbızın var mı?

This is a different pair of shoes.

Bu, farklı bir çift ayakkabı.

Mary knitted a pair of multicolored socks.

Mary bir çift çok renkli çorap ördü.

This is an another pair of shoes.

Bu, farklı bir çift ayakkabı.

I have a pair of red shoes.

Bir kırmızı ayakkabım var.

Tom and Mary make a fine pair.

Tom ve Mary iyi bir çifttir.

Mary bought a pair of cheap earrings.

Mary bir çift ucuz küpe aldı.

I bought a large pair of sunglasses.

Büyük bir güneş gözlüğü aldım.

This is a new pair of scissors.

Bu yeni bir makas.

Do you have a pair of scissors?

Senin bir makasın var mı?

Tom got a new pair of glasses.

Tom yeni bir gözlük aldı.

It can be a pair of corduroys

Bir çift kadife kumaş olabilir.

He bought a new pair of shoes.

O, yeni bir çift ayakkabı aldı.

That pair of pliers came in handy.

O pense işe yaradı.

Tom needs a new pair of glasses.

Tom'un yeni bir çift gözlüğe ihtiyacı var.

Tom has a new pair of sunglasses.

Tom'un yeni bir çift güneş gözlüğü var.

I need a new pair of sneakers.

Benim yeni bir çift spor ayakkabıya ihtiyacım var.

Tom bought a pair of tennis shoes.

Tom bir çift tenis ayakkabısı satın aldı

Tom bought a pair of cowboy boots.

Tom bir çift kovboy botu satın aldı.

This is my favorite pair of shoes.

Bu benim en sevdiğim ayakkabım.

Tom wants a pair of black shoes.

Tom bir siyah ayakkabı istiyor.

Tom bought a new pair of shoes.

Tom yeni bir çift ayakkabı satın aldı.

I'm wearing a warm pair of socks.

Sıcak tutan bir çift çorap giyiyorum.

Mary and Tom are a funny pair.

Mary ve Tom komik bir çift.

I bought a new pair of shoes.

Yeni bir çift ayakkabı aldım.

Tom bought a new pair of gloves.

Tom yeni bir çift eldiven satın aldı.

Could I borrow a pair of scissors?

Bir makas ödünç alabilir miyim?

Tom and Mary are an interesting pair.

Tom ve Mary ilginç bir çift.

This game requires a pair of dice.

Bu oyun bir çift zar gerektiriyor.

Please lend me a pair of scissors.

Lütfen bana bir makas verin.

Do you have a pair of dice?

Bir çift zarın var mı?

I need a new pair of gloves.

Yeni bir çift eldivene ihtiyacım var.

This pair of sunglasses belongs to Tom.

Bu güneş gözlüğü Tom'a ait.

He needs a new pair of glasses.

Yeni bir gözlüğe ihtiyacı var.

- Tom gave Mary a pair of diamond earrings.
- Tom gave a pair of diamond earrings to Mary.

Tom Mary'ye bir çift elmas küpe verdi.

My uncle gave me a pair of shoes.

Amcam bana bir çift ayakkabı verdi.

My brother gave me a pair of jeans.

Erkek kardeşim bana bir kot pantolon verdi.

A pair of canaries are her only friends.

Bir çift kanarya onun tek arkadaşları.

He bought a pair of black shoes yesterday.

Dün bir çift siyah ayakkabı aldı.