Examples of using "Offended" in a sentence and their turkish translations:
Tom kırgın görünüyordu.
Ben kırgınım.
Biz dargınız.
Tom alıngandır.
Tom, Mary'yi gücendirdi.
- Seni kırdım.
- Sizi rencide ettim.
- Sizi gücendirdim.
Gücenmiş değildim.
Tom dargın.
Rencide edildim.
Gücenmiş değilim.
Bir şey onu gücendirdi.
Gücenme.
Tom herkesi gücendirdi.
Biz kırgın değiliz.
Sen herkesi küstürdün.
Kırgın hissettim.
Tom kırgındı.
Tom kırgın görünüyordu.
Tom rahatsız edilmedi.
Tom kırgın olabilirdi.
Tom gücenmiş olmalı.
Ben kolayca kırılmam.
Son derece rahatsız oldum.
O belli ki kırgın.
Küsmeyeceğim.
Lütfen kırılma.
Neden kırgınsın?
Tom dargın görünmüyordu.
Tom çabuk alınır.
Tom kolayca kırılır.
Tom çok kırgındı.
Tom kırgın görünmüyordu.
Tom açıkça dargındır.
Tom hiç alınmaz.
Tom dargın olmadığını söyledi.
Maalesef sana gücendim.
Tom kırgın hissettiğini söyledi.
Tom'un kırgın olduğunu biliyorum.
- Yaptığı hareket beni çileden çıkardı.
- Onun davranışı feci şekilde tepemi attırdı.
Umarım dargın değilsin.
Seni kırdım, değil mi?
Tom'un kırgın olmadığını umuyorum.
Ben seni rencide ettim gibi görünüyor.
Tom neden alınsın ki?
Niye alınayım?
Şimdi kimi rahatsız ettim?
Ne yazık ki, bazı insanlar rahatsız edildi.
Maalesef sana gücendim.
Tom alınmış gibi görünüyor.
Neden bu kadar kırgındın?
- Buna alınmamıştım.
- Bundan rencide olmamıştım.
- Seni kırmadığımı umuyorum.
- Seni gücendirmediğimi umuyorum.
Onun konuşma şekli beni rencide etti.
Tom dargın görünüyor.
Onların rahatsız olacağını düşünüyor musun?
Tom hakaret edilmiş görünüyor.
- Seni kırdıysam özür dilerim.
- Seni üzdüysem özür dilerim.
- Seni incittiysem özür dilerim.
Onu incittiği için özür diledi.
Onun davranışından incindim.
Ben polis tarafından rahatsız edildim.
O, onu gücendirdiği için özür diledi.
Birini rahatsız ettiysem üzgünüm.
Biraz rahatsız oldum.
Tom, Mary'yi rahatsız ettiğinden dolayı özür diledi.
Kırgın gibi görünüyordun.
Tom alınmış gibiydi.
Tom Mary'nin dargın olduğunu söyledi.
Tom küskün olduğunu söyledi.
Tom kırgın olduğumu biliyordu.
Tom, Mary'nin kırgın olmadığını söyledi.
Tom Mary'nin söylediğinden rencide oldu.
Seni nasıl gücendirdiğimi bilmiyorum.
Onun kaba davranışı tarafından rencide edildim.
Tom'un rahatsız olacağını düşünüyor musun?
Sanırım Tom'u gücendirmiş olabilirim.
Tom gerçekten dargın olduğunu söyledi.
- En ufak bir şeyden alınıyor.
- Fındık kabuğunu doldurmayacak şeylerden alınıyor.
- Havadan nem kapıyor.
- Osuruktan nem kapıyor.
Onun fırçası çok ağırıma gitti.
Gücenmiş hissetmek için kesinlikle hiçbir nedenin yok.
- Alınmana gerek yok. Tom herkese karşı böyledir.
- Gücenme. Tom herkese karşı böyle.
Seni gücendirdim mi?
Mary, Tom'un söylemiş olduklarından çok rencide oldu.
Onları davet etsen iyi olur yoksa küsecekler.
O, onun söylediklerinden gücenmiş gibi görünüyordu.
Meryem Tom'un kendisine ağız spreyi almasından gücendi.
Bundan çok rahatsız oldum.
Tom Mary'yi gücendirdiğini biliyor, ve bu yüzden o burada değil.
Ben onun doğum günü partisine gitmediğim için Tom gücendi.
Kimseyi kırmadığımı umuyorum.
Umarım sizi rahatsız etmedim.
- Kolay rencide olan insanlara ne söyleyeceğinize dikkat etmelisiniz.
- Alıngan insanlara söyleyecekleriniz konusunda dikkatli olmak zorundasınız.
Siyasi eylemlerin hukukun üstüne çıktığı söylendiğinde insanlar alınıyor.
O en ufak bir şeye darılıyor, ona söylediğimiz yaklaşık her şeye itiraz ediyor.
Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu.