Examples of using "Nun" in a sentence and their turkish translations:
O bir rahibe.
Gerçekten bir rahibe misiniz?
Tom'un kız kardeşi bir rahibe.
Mary bir rahibe olmak istiyor.
Bir rahibe kılığına girdim.
Mary rahibe olmak için eğitim görüyor.
Mary bir rahibe oldu ve bir yetimhane açtı.
Tom Mary'nin niçin bir rahibe olmaya karar verdiğini bildiğini düşünüyor.
Rahibe iyi ama diğerini daha çok sevdim.
O bir rahibe oldu, o Rahibe Teresa adını aldı.
Rahibe Teresa Hindistan, Kalküta'da yaşamış ve çalışmış Katolik bir rahibeydi.
Rahibe mutfakta ot kaynatırken keşiş bir saattir dua ediyor.